Bakkalardan ya da fırından aldığınız, dışarıdan müthiş lezzetli görünen ancak içten içe boş bir ekmek olan o beyaz ekmekleri unutun. Gelişen teknolojiyi bu kez işin içine sokmuyor, anneannelerimizin hazırladığı yöntemle evde mükemmel ekmekler yapıyoruz. Çünkü sağlıklı ve organik olmak bunu gerektirir. Çünkü yediklerimizin yalnızca kendimizi değil çocuklarımızı ve geleceğimizi etkilediğini bilmek bunu gerektirir.
Bize Geçmişimizin Mirası: Ekmek
Ekmek, insanlık tarihinin en eski yiyeceklerinden bir tanesi. Evrilerek, şekil değiştirerek ancak muhteviyat olarak neredeyse aynı şekilde kalarak ulaşmış günümüze kadar. Bundan çok değil, 10 yıl öncesine kadar hala anneanne evinde özenle hazırlanmış ekmekten bir parça kırıp üzerine tereyağı ya da kaymak sürerek keyfimize harıl harıl yanan kuzinenin yanında devam ederdik. Şimdi yalnızca “Organic & Artisan Bread” tabelası olan yerlerde bu tadı bulabiliyoruz.
Tabii ki kendimiz yapana kadar.
En Temelden Başlıyoruz: Ekmek Yapmanın Evreleri
Ekmek yapma evreleri mükemmel bir ekmek yapmamıza yardım edecek en önemli noktalar.
Karıştırma: En temel malzemelerle oluşturduğumuz ekmeğin başlangıç noktası. Un, su, tuz ve mayadan oluşan ve dünyanın en basit kombinasyonu diyebiliriz. İyice yoğurup mükemmel bir hamur elde etme kısmı.
Kabartma ve şekil verme: Hamurun mayalanması için bırakmak ve ardından şekil vererek pişirmeye hazır hale getirmek. Dolu dolu bir ekmek yapmanın en önemli kısmı.
Pişirme: Fırından çıkarken kokusuna açık kalacağınız ekmeğin katı bir forma kavuştuğu nokta. Ekmeği yemeden bir tık öncesi.
Saklama: Özellikle ev yapımı ekmeğin daha uzun süre dayandığını ve alternatifli olarak pek çok tarifte kullanabileceğimizi anladığımız o değerli an.
Başlıyoruz: Ekmek Tarifi
Tarif, tarif, tarif. Bir yemeği mükemmel kılan en önemli noktalardan bir tanesi. Çünkü tarife ne kadar çok tutunursak o kadar iyi bir sonuç elde ederiz. Özellikle daha önce hiç denemediysek ve kendimizi doğaçlamaya hazır hissetmiyorsak.
İçine onlarca güzel malzeme katmadan önce beyaz ekmek tarifi ile başlayalım.
Malzemeler:
- 1000 gram un
- 700 gram su
- 20 gram tuz
- 10 gram maya
Hazırlanışı:
- İlk olarak suyu ve unu bir araya getirip yumuşacık bir hamur elde ediyoruz.
- Ardından içine maya ve tuzu ekleyip tamamen karışana kadar yoğuruyoruz. Bu işlemi yavaş yavaş ve nazikçe devam ettiriyoruz.
- Ellerimizi birazcık yağlayarak hamuru yoğurduğumuz yerden alıp içi yağlanmış bir başka kaba alıyoruz ve üzerini streç film ile sarıyoruz. Oda sıcaklığında 30 dakika bekletiyoruz.
- 30 dakika sonrasında hamuru ikiye katlıyoruz ancak çok bastırmamaya dikkat ediyoruz ve 1,5 saat daha kabarmasını bekliyoruz.
- Ardından hamurumuzu unlanmış bir çalışma alanına alıyoruz, nazikçe ikiye bölüyor, yuvarlak şekil veriyor ve tekrar üzerlerini kapatıyoruz. Bu kez bir havlu ya da bez kullanabiliriz. 15 dakika tekrar bekliyoruz.
- Ardından hamurları bir araya getirip yine yuvarlak bir hamur elde ediyoruz ve bu kez 1,5 saat boyunca buzdolabında bekletiyoruz.
- Bu sırada fırını 260 dereceye getiriyoruz ve çıkan hamuru iki eşit parçaya bölüp üzerlerine çapraz bıçak çizgileri açıyoruz. Fırına atıp 15 dakika boyunca pişiyoruz, ardından dereceyi 200 dereceye düşürüp 15 dakika daha pişiriyoruz.
- Çıkardığımız ekmeği kesmeden önce 1 saat boyunca bir tel üzerinde soğumasını bekliyoruz. Eğer daha yumuşak olmasını isterseniz ekmeğin üzerine su spreyleyebilir ve üzerini kapatabilirsiniz.
Oldu bu iş, afiyet olsun 🙂