Galataport İstanbul, Galataport Jazz adı altında hayata geçireceği caz etkinlikleri serisinin ilkini, ünlü caz sanatçısı Selen Beytekin’in sıra dışı konseriyle 30 Nisan Uluslararası Caz Günü’nde gerçekleştirdi. 8-9 Haziran tarihlerinde düzenlenecek Galataport Jazz Festival’ın programının da açıklandığı gecede, müzikseverler enfes “soul food” lezzetleri eşliğinde benzersiz bir müzik ziyafeti yaşadı.
İstanbul Boğazı’nın kalbini cazın tüm renklerine boyamak üzere yola çıkan Galataport İstanbul; Galataport Jazz adlı etkinlik serisinin ilkini 30 Nisan Uluslararası Caz Günü’nde Türkiye’nin caz starı Selen Beytekin konseriyle hayata geçirdi.
Her yaştan insanın yoğun ilgi gösterdiği gecede Beytekin, renkli New Orleans sokaklarından aldığı ilhamı eşsiz sesi ve yüksek enerjisiyle etkileyici bir şova dönüştürdü. Usta caz müzisyenlerinin performans sergilediği “Big Band” büyük orkestrası, Sarar imzalı gösterişli kostümleriyle Beytekin’e eşlik etti. Şenova Ülker, Barış Doğukan Yazıcı (trompet), Engin Recepoğulları, Çağdaş Oruç (saksafon), Bulut Gülen, Burak Dursun (trombon), Ercüment Orkut (piyano), Ozan Musluoğlu (kontrbas), Tunç Çakır (perküsyon), Derin Bayhan (davul), sahnede devleşen müzisyenler arasındaydı.
Volkswagen ana sponsorluğunda düzenlenen etkinliğe, Frederique Constant ve Kiko sponsorlukları, Dore Müzik de ürün desteğiyle katkıda bulundu.
New Orleans’ın rengarenk sokak şöleni Mardi Gras konseptinin Galataport İstanbul Doğuş Meydanı’na taşındığı gece, D-ream tarafından hazırlanan “soul food” temalı Creole & Cajun lezzetleriyle taçlandırıldı. Açık havada Boğaz’a nazır müzik keyfine doyan misafirlerle aynı zamanda, 8-9 Haziran tarihlerinde herkesin katılımına açık ve ücretsiz olarak gerçekleştirilecek Galataport Jazz Festival’ın programı da paylaşıldı.
Festivalin ilk günü 8 Haziran’da ana sahne, üniversiteli öğrenci gruplarını ağırlayacak. Ardından, uluslararası başarıya sahip dansçı Şükrü Kibar, Jazz Dans Atölyesi kapsamında katılımcılarla bir araya gelecek. Festivalin ilk konserini, caz ve dansın iç içe geçtiği Swing Jazz’ın ilgi çeken grubu Flapper Swing üstlenecek. Repertuvarına 1920’ler ve 30’ların caz standartlarını ekleyen grup, Boğaz’a karşı nostalji rüzgarları estirecek. Afro-Amerikan tınılı sesi ve içten yorumuyla müzikallerden modern müzik topluluğu gösterilerine, caz, R&B, Latin, soul, blues gibi pek çok türde çalışmalara imza atmış ünlü sanatçı Melis Sökmen de etkinliğin ilk gününe renk katacak.
Festivalin ikinci günü 9 Haziran’da, tanınmış caz davulcusu ve çok yönlü müzisyen Ferit Odman, Ücretsiz İnteraktif Davul Atölyesi’ni izleyicilerle buluşturacak. Akabinde Jazz Karaoke etkinliğinde, amatör şarkıcıların ışığı parlayacak. İlerleyen saatlerde, Türkiye’nin caz starı Selen Beytekin Paris’te yaşayan Amerikalı caz trompetçisi Hermon Mehari’yi sahnesine konuk edecek. Selen Beytekin feat. Hermon Mehari konseri, müziğin evrensel diliyle bir kültür köprüsü kuracak. Festivalin finalinde ise hemen hemen bütün müzik türlerinin enerjisini seyircisine mükemmel biçimde aktaran usta müzisyen Fatih Erkoç, eğlence dolu bir caz performansı ortaya koyacak.
Festivalde yer alacak ana gruplar:
Flapper Swing, Melis Sökmen, Selen Beytekin, Hermon Mehari, Fatih Erkoç.
Festivalde sahne alacak sanatçılar:
Şenova Ülker, Barış Doğukan Yazıcı, Burak Dursun, Bulut Gülen, Engin Recepoğulları, Çağdaş Oruç, Ercüment Orkut, Ozan Musluoğlu, Tunç Çakır, Ferit Odman, Derin Bayhan, Nevin Hetmanek, Jean Baptiste Hardy, Batu Şallıel, Erhan Erbelger, Volkan Topakoğlu, Aysun Sökmen, Evren Karakul, Ekin Bilgin, Emre Günaydın, Meriç Demirkol, Mehmet İrfan Uzun, Şükrü Kibar.
Tüm konser ve etkinliklerin ücretsiz olacağı Galataport Jazz Festival’a katılımcıların, New Orleans ruhunu yaşatacak şekilde ışıltılı, rengarenk kıyafet ve aksesuarlarla gelmesi bekleniyor.
Galataport İstanbul Hakkında:
İstanbul’un kalbinde, Boğaz kenarında 1.2 km’ye sahip sahil şeridi boyunca yer alan Galataport İstanbul, erişilebilir ve düşük katlı yapıları, mahalle konseptinde tasarlanmış, bölgenin tarihi dokusuyla uyum içindeki mimarisi ile ziyaretçilerine “nefes alan” sağlıklı ve güvenli bir kültür sanat, alışveriş, yeme içme ve çalışma deneyimi sunuyor. Geçmişte pek çok farklı kültürü barındıran bir konumda yer alan Galataport İstanbul, Karaköy’ü yeniden şehrin ticaretinin kalbi haline getiriyor. Dünya çapında birçok yerli ve yabancı markaya ve restorana ev sahipliği yapan Galataport İstanbul, Ekim 2021’den bu yana İstanbul’un favori buluşma noktalarından biri haline gelmiş bulunuyor.
İhale bedeli dahil toplam 1,7 milyar dolarlık yatırım ile hayata geçirilen Galataport İstanbul’un en etkileyici özelliklerinden birini, İstanbul’un yer altı sarnıçlarından esinlenilen, Red Dot tasarım ödüllü dünyanın ilk yer altı kruvaziyer terminali oluşturuyor. Limana gemi yanaştığında devreye girerek güvenlik (ISPS) alanını ayıran 176 adet hidrolik özel kapak sistemi sayesinde, geçici gümrüklü bir saha yaratılıyor. Kapakların tekil olarak kontrol edilebilmesi, gümrüklü alanın limandaki gemi adedi ve boyutları bazında esnek bir şekilde oluşturulmasını sağlıyor. Bu inovasyon sayesinde, 19. yüzyılın sonundan bu yana erişime kapalı olan Karaköy’ün eşsiz sahil şeridi, geminin yanaştığı ve kapaklarla ayrılan kısım hariç, misafirlere açık olmaya devam ederek, şehrin en özel yürüyüş rotalarından biri haline geliyor. 29 bin m2’lik bir alana yayılan terminali ile birlikte aynı anda 3 gemi yanaşabilecek ve günlük 15 bin yolcuyu ağırlayabilecek kapasiteye sahip Galataport İstanbul, Akdeniz çanağından Karadeniz’e kadar geniş bir coğrafyada kruvaziyer turizmine büyük bir hareketlilik getirerek bölge ve ülke turizmi ile ekonomisine önemli katkı sağlıyor.
İstanbul’un tarihi limanını şehirle bütünleştiren Galataport İstanbul, bu yatırım ile sosyal ve ekonomik sürdürülebilirliğe de önemli bir katkı sağlıyor. Kullanılan özel soğutma sisteminden, atık yönetimine kadar çevresel sürdürülebilirlik adına faaliyetleri ile, Avrupa’nın LEED Platinum sertifikasına sahip en büyük ikinci projesi konumuna gelen Galataport İstanbul’u MedCruise Birliği geçtiğimiz yıl “Çevresel Sorumluluk Ödülü”ne layık gördü. Galataport İstanbul, 2020 yılında ise MedCruise Ödülleri’nde “Pandemi Sürecinde Sektöre En Yüksek Bağlılık Gösteren Doğu Akdeniz Kruvaziyer Limanı” ödülünü aldı.
Galataport İstanbul’da yürütülen restorasyon çalışmaları ile İstanbul’un çok değerli tescilli yapıları şehre geri kazandırılıyor. Paket Postanesi, Karaköy’ün çok kültürlü ticaret hayatını ve zanaat geleneklerini İstanbul’dan dünyaya açılmış moda, tasarım, lezzet ve mücevher sanatı ustaları ile günümüze taşıyor. Sahada yer alan diğer üç tescilli yapı; Merkez Han, Karaköy Yolcu Salonu ve Çinili Han binaları da itinalı bir restorasyon sürecinden geçti. Dünyada sadece 10 seçkin lokasyonda yer alan Peninsula Hotels markasının 11. oteli olan The Peninsula İstanbul, 177 odası ile tarihi yarımadanın karşısında bu tescilli yapılar ile yeni yapılan ve özel giyotin cephesi 90 saniyede açılabilen balo salonu ile yer alıyor.
Tarihi 1848’e ulaşan Türkiye ve İstanbul’un en eski saat kulesi konumundaki Tophane Saat Kulesi, adını verdiği Saat Kulesi Meydanı’nı taçlandırıyor ve bu meydan, şehrin yıllık kültür sanat takvimindeki önemli etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Sanatın Türkiye’deki en iyi örnekleri arasında yer alan İstanbul Modern ve MSGSÜ İstanbul Resim ve Heykel Müzesi de Saat Kulesi Meydanı etrafında, Galataport İstanbul sahasında yer alıyor.
Galataport İstanbul, 7 milyonu yabancı olmak üzere yılda toplam 25 milyon ziyaretçiyi ağırlayacak. Proje kapsamında mürettebat dahil yaklaşık 1,5 milyon kruvaziyer yolcusunun da İstanbul’u ziyaret edeceği öngörülüyor.