Cüzdanınızı aldınız, çantanız hazır, alışverişi çok seviyorsunuz ve belirli aralıklara kendinizi süpermarkete atıyorsunuz. Belki de alışveriş yaparken çok rahatlıyor ve daha sık zamanlarda alışveriş yapmak istiyorsunuz.
Bunlar günümüzde hissettiğimiz en doğal duygulardan bir tanesi. Ancak siz alışveriş yaparken sizi kandıran bir durum söz konusu olabilir. Süpermarket hileleri, siz alışveriş yaparken sizi daha fazla satın almaya yönlendiren özenle hazırlanmış hilelerdir.
Bu hileleri bilerek alışveriş yaptığınız sürece artık sizden daha fazla para almaları neredeyse imkansız hale gelir. Hadi o hilelere bakalım ve ava giderken onları avlananlar süpermarketler olsun.
Market girişinde sağ tarata hep taze meyve ve sebzeler vardır, bunun amacı sizi tüm ürünlerin taze olduğuna inandırmaktır
Evet, aslında çok basit görünüyor ancak yapılan ilk hile budur. Genellikle süpermarkete giren müşteriler süpermarkette gezmeye sağ taraftan başlarlar. Bu alana yerleştirilmiş olan taze ürünler ise sizi tüm marketteki ürünlerin taze olduğunu inandırmaya yöneliktir. Ancak siz ne olursa olsun son kullanma tarihlerine bakmayı unutmayın.
Sizi tamamen dış dünyadan kopararak içeride daha fazla alışveriş yapmanızı sağlamak için pencere yoktur, müzik vardır
Dikkat ettiyseniz şimdiye kadar hiç pencereli bir süpermarket görmediğinizi hatırlayacaksınızdır. Bunun amacı sizi dışarı çıkarmamaktır. Aynı zamanda arka planda çalan enerjik müziklerle sizi daha fazla alışveriş yapmaya yönlendirirler. Sizi dışarıdan soyutlayarak bulunduğunuz alanda daha fazla vakit geçirmenizi sağlamayı hedeflerler.
Ekstra olarak çıkış kapıları yer almaz, bu da sizin içeride bulunduğunuz süreyi uzatır
Tıpkı dışarıdan soyutlama etkisinde olduğu gibi ekstra kapı sunmayarak farklı alanlardan daha kısa sürede çıkmanızı engellemiş olurlar. Bunun da amacı yine sizi daha uzun süre içeride tutmaktır. Böylece çıkana kadar farklı alanları dolaşmış, ihtiyacınız olmasa bile ürün satın almış olursunuz.
Ürün labirentleriyle doluluk hissi yaratıp size farklı ihtiyaçlarınızı hatırlatarak satın almanızı sağlarlar
Başınızı hangi yöne döndürürseniz döndürün mutlaka bir stant ya da reyonla karşılaşırsınız. Bunun amacı ise size ihtiyaçlarınızı hatırlatmak, ihtiyacınız olmayan ürünleri ise belki ihtiyacım olur diyerek almanızı sağlamaktır.
5 duyunuza hitap ederek sizi bir harikalar dünyasının içindeymişsiniz gibi yaşatırlar
Örneğin markete girdiğinizde size sunulan tadımlar, renkleriyle gözünüze hitap eden ürünler, kokusuyla sizi büyüleyen temizlik malzemeleri ve diğer tüm konularda 5 duyunuza hitap ederek sizi farklı noktalardan mest etmeye çalışırlar. Böylece yaşadığınız deneyim sonrasında satın alma oranınız artmış olur.
Günlük ürünler kolaylıkla ulaşamadığınız, daha geri noktalarda yer alır ki böylece daha fazla raf görür, markette daha çok gezersiniz
Süt, yoğurt ya da peynir gibi günlük ve süt ürünleri markette daha gerilerde, daha uzak noktalarda yer alır. Bunun nedeni ise sizin günlük ürünleri hemen alıp çıkmanızı engellemektir. Böylece siz de bir süt alayım derken koca bir süpermarketi dolaşmış olursunuz.
Genel olarak göz hizanızda olan ürünler çok daha pahalıdır çünkü en kolayca o ürünlere ulaşırsınız
Hem boy hem de göz tarama durumu göz önüne alındığında süpermarketlerde özellikle 1.60 – 1.70 arasında yer alan ürünler diğer ürünlerden daha pahalıdır. Bunun nedeni ise sizi yukarı ya da aşağı bakmakla uğraştırmayıp doğrudan ürünü size ulaştırmaktır. Tabii ki bu ihtimale bağlı olarak pahalı ürünlerdir.
Alışveriş sepetlerini o kadar büyük yaparlar ki içini bir türlü dolduramazsınız
Aslında amaç daha büyük sepetlerle size “Daha çok alışveriş yapabilirsin, baksana sepette azıcık yer kapladı aldıkların” hissini yaratmaktır. Böylece siz sepete bakarsınız, hala dolmamıştır, hala dolmamışsa alışveriş de bitmemiş demektir. Sepetin küçük olduğunu düşünsenize, hemen dolacak ve kendinize şunu diyeceksiniz: E yeter madem bu kadar alışveriş. Bunu hangi market ister ki?
Olmayan indirimler ve bağlılık kartlarıyla size büyük bir indirim yapıyormuş hissi verirler
Aslında çok da büyük olmayan, özellikle marketin bağlılık kartıyla geçerli olan indirimler doğrudan süpermarket kasasına artı olarak dönüş yapar. Örneğin indirimleri gördünüz, sepete attınız ve ödemeye gittiniz. Öğrendiniz ki bu indirimler sadece geçerli kart ile. Kartı aldınız. Kart 1 lira. Sahip olduğunuz neredeyse tüm indirimi karta verdiniz, bununla birlikte size tekrar pazarlama yapabilmeleri için birkaç bilginizi daha verdiniz. Neredeyse zararlı çıktınız, bizden söylemesi.
Son pazarlama kozu olarak kasaların yanlarında duran ucuz fiyatlı incik boncuklar cüzdanınıza ekstra yüklenir
Alışverişiniz bitti, tam çıkmak üzeresiniz ki bir bakıyorsunuz kasanın yanında rengarenk paketleriyle size göz kırpan, gerçekten albenisi olan yiyecekler, içecekler, sakızlar. En az 5 lirayı daha bu bölümde harcayıverirsiniz. Böylece 5 TL daha kazandırmış olursunuz süpermarkete. Bu sırada sizden de 5 lira daha gittiğini söylemeden geçmeyelim.
Yani dikkat etmek, süpermarket hilelerini bilerek sizi avlamak isteyen marketleri avlamak mümkün.
