Gurmelerden
Posted in

Sonbaharda Bodrum tatilcilerine lezzet önerisi: Orfoz Restoran

Posted in

Bodrum’a yolunuz düşerse iki, deniz ve yemek meraklısı genç tarafından yedi yıl önce açılan Orfoz‘a uğrayın. Özellikle deniz ürünü sevenler için ideal bir mekan.

Türkiye’nin bir numaralı tatil merkezi Bodrum’a ne zaman gittiysem hep hayal kırıklığına uğradım, her seferinde kendimi yolunmuş kaz gibi hissettim. Neyse ki ilk kez doğru bir adres karşıma çıktı: Orfoz adlı küçücük bir deniz ürünleri restoranı. Zeki Müren’in evine yakın, manzarası olmayan, yaklaşık 40 kişilik küçük bir restoran burası; Bodrum’a yerleşen Sarozlu kimya mühendisi iki deniz ve yemek meraklısı genç açmış. Ağabey Çağrı Bozçağa mutfağı yönetiyor, daha genç olan Çağlar ise satın alma ve servisi üstlenmiş. Anne ve baba ise Marmaris Bozburun’da aynı isimli bir restoranı işletiyor. Restoran küçük ama butik üreticilerimizin belli başlı ürünlerini içeren çok zengin bir şarap listesi var. Şişe fiyatları 78 TL’den başlıyor. Kadehle verilen kaliteli şaraplar 14 TL civarında. Yemek listesi yok; kendinizi garsona teslim ediyorsunuz. Yemekler size sorulmadan, art arda getiriliyor, her seferinde ayrıntılı bilgi veriliyor. Bir noktaya gelince “Tamam mı, devam mı?” diye soruluyor. Mutfağın gerçek ağır topları bu noktadan sonra devreye giriyor. Ve şölen başlıyor: Önce fırında sımsıcak ısıtılmış pideler geliyor. İlk tabaklar zeytinyağlı taze sırık börülcesi, füme yılan balığı, son derece az tuzlu ve damakta mis gibi limon aromasını hissettiren marine edilmiş tombul sardalye balığı, zeytinyağı, kurutulmuş domates ve kekikle hazırlanmış soslu köy peyniri, ince kıyılmış yeşillikler ve sarımsaklı bir sos içinde, dikenli deniz salyangozları…

Derken kereviz sapı, çeşitli otlar ve iskorpit ile yapılmış yarım porsiyon balık çorbası, pembe domatesli taptaze karışık salata, parmesanlı, beşamel soslu istiridye, taptaze kidonyalar, fırınlanmış midyeler, içinde incecik kıyılmış sebzeler ve minik taze karidesler bulunan deniz ürünleri pilavı, son derece lezzetli fırınlanmış midyeler birbiri ardından getiriliyor. Bir de fırında közlenmiş küçük bostan patlıcanı var. Yapılışı basit; közlenen, yumuşacık pişmiş patlıcan sıcakken yarılıp içine bol sarımsaklı zeytinyağı dökülüyor, sıcak servis edildiğinde, kaşıkla içini oyup tabağınıza aktarıyorsunuz. Patlıcan bu kadar mı enfes olur?! Azar azar da gelse, bu noktada doyduk. Kardeşlerden daha genci Çağlar, hiç değilse küçük bir parça ızgara ahtapot yememizde ısrar etti. Gelen ahtapot kolu, kuzu küşnemeden daha kalın ve pamuk gibi yumuşacıktı. Restoranın en ünlü spesiyalitelerinden biri de mavi yengeç. Buranın tatlı spesiyalitesi kalbura bastı imiş. Ama daha fazla yiyecek yerimiz kalmamıştı. Yine de ev yapımı likörlerin yanında birer tabak olgun kızılcık ve elma dilimleri ile, ev yapımı buzdolabından çıkarılmış taptaze çikolataların yanında kahvelerimiz servis edildi. Bu olağanüstü şölen yemeğine iki kişi, ikişer kadeh şarap dahil 280 lira hesap ödedik. Bodrum artık gözüme daha güzel görünüyor. Eğer yolunuz düşerse, şu sıralar en güzel günlerini yaşayan bu beldemizde Orfoz‘da yer ayırtmayı ihmal etmeyin.

Deniz Erbil

Kaynak: Sabah Gazetesi