Güneyin sıcak ili Mersin, Silifke’sinden Tarsus’una zengin bir mutfak kültürüne sahip bir yerleşim. Tarih boyunca zengin bir kültürel birikime sahip olan Mersin, Toros dağlarının serinliğini, Akdeniz’in sıcak maviliğine katan iklimiyle aynı anda birden fazla mevsimi yaşayabilen bir yer. Bu iklim farklılığı lezzetlerinin zenginliğine yansımış durumda. Mersin mutfağı denildiğinde ilk akla gelen elbette tantuni ve cezerye. Deniz kültürüne de sahip olması nedeniyle deniz ürünü çeşitleri de bol. Mersin’in tarihten günümüze gelen kozmopolit kültürü de bu zengin yemek kültüründe etken.
Mersin ve çevresindeki yerleşimlerinin tümünde yerel mutfağın ürünleri bulunabiliyor. Kebap çeşitleri mutfağın esasını oluşturuyor. Kebap çeşitlerinden bazıları sabah kahvaltısı ya da ara zamanlarda “atıştırmalık” olarak da yeniyor. En yaygın olanı, kebapçıların yanında neredeyse her sokak başında bulunanı tantuni. Küçük parçalara ayrılmış kıyma, kuşbaşı veya biftekten yapılıyor. Kebabın çeşidini ise saymak mümkün değil, onlarca çeşidi var. Ama Çukurova ve Güneydoğu’da ortak özellikler gösteren mutfağın Mersin’e özel yanları da var. Fırında veya kızartılarak yapılan içli köfte Mersin’de haşlanarak yapılıyor ve daha hafif oluyor.
Deniz ürünlerine gelince “Jumbo” denilen iri karidesler, doğu Akdeniz’in en beğenilen balığı lagos, çipura, kalamar, akya, eşkina, ahtapot, kalamar, subye diye sıralanıyor.
Başka yerlerde pek bulunamayacak bir özel yiyecek “zahter“. Leblebi tozu, dövülmüş karpuz çekirdeği, susam ve yiyeceğe adını veren baharat zahterden (zahter kekik’in yakın akrabasıdır) oluşan karışımla hazırlanıyor. Ekmeğin içi açılıp önce saf zeytinyağına banılıyor, sonra da bu karışım serpilip kapatılıyor. Değişik lezzetleri denemeyi sevenlere önerilir. Yöre halkı kahvaltıda yiyor.
İçeceklerin popüler olanları şalgam suyu, yazın meyan şerbeti ve yemeklerden sonra Mersin usulü Tarsusî kahve. Tarsusî aslında bildiğimiz Türk kahvesi ama küçük fincanda değil de çay bardağında geliyor.
Tatlı çeşidi de zengin; en özgün tatlı havuçtan yapılan cezerye. Her yerde bulunuyor. Kadayıfın salamura yapılmamış taze peynirli olanı diye tarif edebileceğimiz-Her ne kadar Hatay‘ın tatlısı olsa da- künefe de çok ünlü. Bir başka tatlı ise kerebiç, Ramazan’da çokca tüketilen bir tatlıdır. Beyaz bir köpüğün içinde yatan, içi Antepfıstığı ya da cevizle dolu olan, irmikten yapılmış, içli köfteye benzeyen bir tatlıdır. Yapımında kullanılan beyaz köpüğü oluşturan Çöven kökü nedeniyle kerebiç, alışılmışın dışında bir lezzete sahiptir. (Kerebiç tarifi için tıklayınız.)
Mersin’in güzel yemekleri, güzel mutfağı her türlü ilgiyi hak ediyor doğrusu… Hele kerebiç, yemeyen bir değil bin pişman olur 😉
MERSİNLİYİM VE EVET LEZZETLERİMİZ ÇOK GÜZEL AMA BİLGİDE BİR HATA VAR…TANTUNİ KIYMAYLA YAPULMAZ BİFTEKLER KÜÇÜK KÜÇÜK KESİLİR,O ŞEKİLDE YAPILIR AYRICA İŞİN SIRRI PAMUK YAĞINDADIR::))
[…] Toroslar’dan Akdeniz’e zengin mutfak kültürlerinin birleştiği bir yer olan Mersin‘i ve yemeklerini anlatan yetkin bir […]
Mersinimizin lezzetleri bi baska oluyor bu essiz lezzetleri tadan bi daha tadiyor
[…] Mersin mutfağının en bilinen tatlısı olan cezerye için, yüksek kalorili özelliği ile yöresel bir enerji yiyeceğidir diyebiliriz. İsmini havucun Arapça adı “cezer“den alan cezerye, geçmişten günümüze Mersin-Tarsus yöresinin en bilinen tatlısıdır. Havuç, ceviziçi (Bazen yerfıstığı ya da Antep fıstığı da kullanılabilir), şeker ve hindistancevizi ile yapılan bir tür pestil tatlısı olan cezerye Mersin’den Türkiye’ye yayılmış bir üne sahip. Mersin ve Tarsus’da başta kuruyemişçiler olmak üzere hemen her yerde bulabileceğiniz cezeryeyi, kolay yapılışı nedeniyle evde de hazırlayabilirsiniz. […]
Mersin i Çukurova dan ayırmışsiniz Pardon da Çukurova nin %40 ini oluşturuyor zaten