Cemreler teker teker düştü. Baharın gelişini haber veren cemre düşmesi bir zamanlar herkesin bildiği bir deyim, insanların adeta günlük yaşamlarını ayarladıkları bir işaret gibiydi. Günümüzde ise cemre düşmesi ifadesi hayata yol göstermekten çok uzakta, hatta neredeyse gerçeklikle alakası olmayan bir halk inanışı olarak algılanıyor.

Cemre, sırasıyla havaya, suya ve toprağa düşüyor. Daha doğru bir açıklamasıyla önce havalar ısınır gibi oluyor, soğuk bir nebze kırılıyor. Havadan etkilenen su buzlarını kırıyor, ısınmasa bile karını, buzunu eritiyor. Toprak da bundan nasibini alıyor, eriyen karların buzların etkisiyle suyu kana kana içiyor, kökleri susamış doğaya hayat veriyor. Ortalık kar kıyamet olsa da derinden derine toprak suyunu emmeye, yaşamı canlandırmaya mart ayında başlıyor.

Cemre düşmesi, birer hafta arayla üç kez gerçekleştiğine inanılan bir bahar müjdecisi. Çoğu kez fark edemesek de, doğaya biraz dikkatli bakınca gerçekten cemre düşmesini kafamıza düşmüşçesine net fark edebiliriz. Kar yağsa da, soğuklar kırılmasa da, gizliden gizliye yeraltı örgütü çalışıyor, toprağın derinliklerinde başlayan kıpırtı hissediliyor. Eski hesaba göre 5-6 Mart günü toprağa düşen son cemre ile bir anlamda bahar mevsimi açıldı. Anadolu’nun çoğu metrelerce kar altında olsa bile ağaç damarların yürüyen suyun geri dönüşü yok.

Bahar yaklaştığı zaman insan hemen özlenen bahar lezzetlerini düşünür. Oysa kış mevsimi hakkı verilmeyen ama bir o kadar da lezzetli ve faydalı nice lezzetle doludur. Karnıbahar bunlardan biridir. Adında bahar olan ama bir o kadar da kışlık bu sebze kartopu gibi beyaz yumuk görünüşüyle kışa çok yakışıyor. İşin ilginç yanı karnabahar, karı neredeyse otuz yılda bir gören bir diyarın çiçeği. Anavatanı Kıbrıs olan karnabaharı, Kıbrıslılar kartopuna benzetecek değil ya, bambaşka bir isim vermişler: Çiçek lahanası. Çiçek lahanası, deyimi de böylece Kıbrıslılar sayesinde bütün dillere geçmiş. İtalyanlar tıpatıp tercümesi olan “Cavolfiore” sözcüğünü yakıştırmış. Bütün diller de takip etmiş. Almanlar bile Kıbrıslı çiçek lahanayı Blumenkohl diye adlandırmış.

Karnabahar maalesef mutfağımızda tam hakkını bulamıyor. Oysa hem baharı, hem kışı yaşatacak bu çiçek gibi sebze ile olağanüstü lezzetler yakalamak mümkün. Kıbrıslılar her daim bahar ayında yaşar gibiler, kış gördükleri yok. Ama politik baharlarını görmek bir türlü kısmet olamıyor. Kırk yılda bir kar düşen Kıbrıs’a neredeyse kırk yıldır bahar gelemiyor. Bu kez tariflerimiz Kıbrıs mutfağından esinlenilmiş tarifler. Bir kış lezzeti, bir bahar tadı…

AYLİN ÖNEY TAN
www.cumhuriyet.com.tr

(Editör notu: Sayın Aylin Öney Tan‘a Cumhuriyet Dergi‘de yayınlanan yazısını GurmeRehberi.com ile paylaştığı için teşekkür ederiz.)

Leave a Reply