Son zamanlarda belki de en sık duyduğunuz terimlerden bir tanesi de üçüncü dalga kahve ve bu kahveleri yapan o enteresan kahve dükkanlarıdır. Peki üçüncü dalga olarak da bilinen ve aslında kahvenin içilme tarihindeki en saf halini niteleyen olan o özel oluşum nedir, kahvede birinci ve ikinci dalga var mıdır? Sizin için araştırdık, hepsini bir araya getiriyoruz.
Biliyoruz ki içimizde kahve için ölüp biten, deliren, hatta gününü kahvesiz getiremeyen kafein delileri var. Onlar belki de bu konuya daha aşina ancak biz derinlemesine öğrenmek isteyenler için kahve yolculuğuna çıkalım, belki de Moka limanından başlarız, ne dersiniz?
Kahvenin bulunuşu ve ilk ticaret dönemi – Birinci dalga kahve
Görsel: wikipedia
Kahve, üç farklı buluş hikayesiyle karşımıza çıkan bir içecektir. Bunlardan bir tanesi seyyah olan Yemenli Ghothul Akbar Nooruddin Abu al-Hasan al-Shadhili’nin Etiyopya’da gezerken bir ağaçtan meyve yiyen kuşların çok daha enerjik ve canlı olduğunu görmesiyle başlayan hikayedir.
Bir diğeri günümüzde eczacı olarak da söyleyebileceğimiz Sheik Abou’l Hasan Schadheli’nin kendi yaşadığı topraklardan sürülmesi ve yeni yurdunda kahve ağaçlarının meyvelerini yiyerek (bilmeden de olsa) enerjik hissetmesiyle alakalıdır.
Son olarak ise dünya genelinde en çok bilinen hikaye bir çobanın keçilerinde enerjik bir durum fark etmesi ve bunu ortaya çıkaran maddenin ise kahve olduğunu anlamasıdır.
Kısa bir tarihçeden sonra gelelim kahvenin birinci dalgasına. Birinci dalga kahve, toplu tüketimi baz alan ilk dalgadır. 19. yüzyılda kahve tamamen kar amacı güdülen bir üründü. Her evde vardı ancak önemli olan kalitesi değil o kahveyi bir şekilde bulmak ve içebilmekti. Herhangi bir marka söz konusu değil, aksine kahve neredeyse su gibi bir değere sahip.
Bildiğimiz markaların oluşma dönemi – İkinci dalga kahve
Görsel: extracttarget
İkinci dalga kahve dediğimizde aklımıza hem granül olarak tükettiğimiz hem de franchising olarak her köşe başında denk geldiğimiz kahve dükkanları gelmeli. Markalaşma bilinci 20. yüzyılda başlıyor ve günümüze kadar geliyor. Öyle ki kahveye bu dönemde kahve değil Nescafe diyoruz. Marka kahvenin önüne geçiyor ancak hala kahvenin tadıyla alakalı müthiş bir gelişme yok. Granül kahvenin ne kadar yersiz bir kahve olduğunu da “gurme” adımız altında söylemeden geçemeyeceğiz tabii ki de.
Starbucks, Caffe Nero, Gloria Jeans gibi kahve dükkanları da ikinci dalga kahvenin son dönemlerinde ortaya çıkıyor. Granül kahve üreten firmaların pabucunu dama atanlar ve üçüncü dalga kahveyi de müjdeleyenler onlar oluyor.
Kahvenin en kusursuz halini bulma dönemi – Üçüncü dalga kahve
Görsel: kinfolk
2000’li yıllarda kahve bilinci gittikçe artıyor ve 2010’larda bu en üst seviyeye çıkıyor. Artık kahveler daha önce içtiklerimizden çok daha farklı çünkü kahve dükkanları dünyanın farklı noktalarını, kahve tarlalarını sırf en güzel kahveyi bulabilmek için geziyor, sipariş veriyor, kahvenin sahip olduğu tüm değerleri gözden geçirip başarılı bir barista eşliğinde bize sunuyor. Kahve tarihinde üçüncü dalga kahveye en mükemmel kahve deniliyor.
İngilizce “Third Wave Coffee” olan üçüncü dalga kahvede yalnızca kahvenin kendisi değil demleme teknikleri de değişiyor. Artık hayatımıza Aeropress’ler, Chemex’ler, Hario V60’lar, Syphonlar giriyor.
Sonuç olarak üç aşamada kahve en müthiş haline ulaşmış oluyor.
Üçüncü dalga kahve konusunu burada kapatıyor olsak da demleme metodlarını ve hatta kahvenin geçmişini de özel olarak inceliyor olacağız.
Kahveniz üçüncü dalga, bir eliniz balda diğer eliniz falda olsun.
[…] Üçüncü Dalga Kahve Nedir, Birinci ve İkinci Dalga Var Mıdır? […]