Yöresel Mutfaklar

Bolu Yemekleri

Mengen’in Lezzet Dolu Dünyası: Bolu Mutfağı

Bolu, yemek yapmayı sanata dönüştüren ustalarıyla ünlüdür. Özellikle Mengen’den gelen aşçılar, tarihleri padişah mutfağına kadar uzanan bir geleneği devam ettirmektedirler. Unutulmaz lezzetlerin yaratıcısı olan bu aşçılar, Türk mutfağına büyük katkı sağlamışlardır. Hatta Atatürk’ün kişisel aşçısı da bir Mengenliydi.

Mengenli ustalar, sadece Türkiye’de değil, dünyanın dört bir yanında tanınmaktadır. Her yıl düzenlenen Mengen Aşçılar Festivali, kültürel mirası ve turizmi destekleyen büyük bir etkinliktir.

Bolu’nun kendine özgü mutfağında, yemek yapımı ve sunumu büyük bir öneme sahiptir. Evlerin inşasında geniş mutfaklar tercih edilir ve köylerde hemen hemen her evin bahçesinde toprak veya tuğladan yapılmış fırınlar bulunur. Odun ateşinde pişen yemeklerin ve hamur işlerinin lezzeti eşsizdir. Bolu’da düğünler “ekmek atımı” olarak bilinen gözlemelerin dağıtımıyla başlar. Düğün davetiyelerini dağıtan “Okuyucu”, düğün haberlerini duyururken her eve gözleme bırakır. Bu gelenek, kız isteme ritüeli sırasında da uygulanır, ancak zamanla unutulmaya yüz tutmuştur. Düğün yemekleri genellikle komşuların bir araya gelmesiyle hazırlanır. Menüde Yayla Çorbası, Abant Çorbası, yaprak dolması, et yemekleri, hoşaf, börek ve baklava gibi geleneksel yemekler yer alır. Ayrıca kedi batmazı, paşa pilavı, cevizli çörek, yoğurtlu bakla çorbası, kabaklı gözleme ve katık keş gibi yöresel özel yemekler bulunur. Mudurnu’nun ünlü saray helvası, ülke genelinde tanınan bir tatlıdır.

Bolu Mutfağına Özgü Lezzetler:

  1. Üzümlü Kabak Hoşafı: Tatlı kabaklar soyulur ve doğranır. Kuru üzüm ayrı bir kapta yıkanıp pişirilir. Kabaklar kaynar suya eklenir ve üzerine şeker serpilir. Kaynadıktan sonra ocaktan alınır.
  2. Müşür Hoşafı: İlk bahar aylarında bahçelerde yetişen gavur mancarı adlı otla yapılır ve sağlık kaynağıdır.
  3. Coş: Pancarlar temizlenir, kabukları soyulur ve iyice pişirilir. 3-4 saat kaynatıldıktan sonra kabukları soyulur, küçük parçalara ayrılır ve içine pestil veya erik kurusu eklenerek su ilave edilir. 1-2 saat daha pişirilir. Soğuduktan sonra özellikle makarna ve pilavla servis edilir.
  4. Katık – Keş: Yoğurt, kaynamış yağlı sütten yapılır. Yoğurt bir bez torbasına konularak asılır ve süzülür. Ardından tuz eklenir ve yoğrularak özleştirilir. Biraz çörek otu eklenir, yuvarlak şekiller verilerek gölgede kurutulur.
  5. Su Böreği: Un, yumurta, tuz ve su karıştırılarak hamur yapılır. İnce yufkalar açılır, kareler kesilir ve kaynar tuzlu suya atılır. Hemen sonra soğuk suya batırılır, tepsiye döşenir ve aralarına yağ sürülür. Yarıya geldiğinde iç malzeme olan katık – keş ve maydanoz eklenir. Ocakta pişirilir.
  6. Gırma Börek: Yufkaya kaymak, patates, soğan, nane ve maydanoz eklenip sarılır, üzerine yağ sürülür ve pişirilir.
  7. Kabaklı Gözleme: Kat kat açılan gözlemelerin arasına kabak ve şeker kavrulup sürülür, üzerine yağ sürülüp kalbur yardımıyla bastırılır. Şekil verildikten sonra pişirilir ve kaymakla servis edilir.
  8. Küllü Çörek (Kömme): Un, tuz ve karbonat karıştırılarak hamur yapılır. Ekmek gibi yapılıp közün içine gömülür. Kabardığında piştiği anlaşılır. Özelliği, ocakta az ateşte közde pişirilmesidir.
  9. Sakız Bakla Çorbası: Kaynar suya ince doğranmış soğan eklenir. Baklalar kırılıp yıkanır ve tencereye atılır, pişirilir. Daha sonra un, yoğurt, yumurta ve tuz karıştırılarak eklenir. İyice piştikten sonra kızdırılmış yağ dökülür.
  10. Oğmaç Çorbası: Yağ, soğan, kıyma ve salça kavrulur, üzerine su eklenir ve kaynatılır. Diğer tarafta hazırlanan yumurta ve un karışımı elde ufalanarak tencereye eklenir. Pişmesine yakın doğranmış maydanoz eklenir.
  11. Yayla Çorbası: Tuzlu su kaynatılır ve ayıklanmış pirinçler eklenir. Başka bir tencerede pişirilmiş nohutlar ilave edilir. Ayrı bir kapta un, yoğurt ve bir yumurta karıştırılarak çorbaya eklenir. Piştikten sonra üzerine tereyağı dökülür.
  12. Kaşık Sapı: Un, tuz, su ve bir yumurta karıştırılarak hamur yapılır. Büyük bir yufka açılır, küçük kareler kesilir ve iki ucu birleştirilir. Kaynar suya atılır, piştikten sonra süzülür. Tepsiye alınır ve üzerine keş, ceviz ve eritilmiş tereyağı dökülür.
  13. Palize: Nişasta su ile karıştırılır ve şekerle birlikte kısa süre pişirilir. Sütsüz bir muhallebi türüdür.
  14. Mantar Yemeği: Bolu çevresinde yetişen mantar türleri oldukça çeşitlidir. Mantarlar soğan, maydanoz ve tereyağ ile pişirilir. En çok rastlanan türler arasında Akkulak, Karakulak, Et kulağı, Malgadun, Cincile, Gövenek, Sütliyen, Gelincik, Kedi tırnağı, Obalan, Kanlıca, Söbelen ve Saçaklı bulunur.
  15. Paşa Pilavı: Haşlanmış patateslerin kabukları soyulur, doğranır ve içine haşlanmış yumurta, soğan, maydanoz, baharat, yağ ve limon eklenerek karıştırılır.
  16. Mengen Pilavı: Haşlanmış pirinçler tuzlu suda bekletildikten sonra tencerede yağ, soğan ve et ile kızdırılır. Biraz su eklenerek pişirildikten sonra pirinç, şeker, tuz ve biber ilave edilir. Pişirildikten sonra üzerine tekrar yağ gezdirilip, kekik, dereotu ve ceviz ile tatlandırılır.
  17. Kedi Batmaz: Tatlı niyetine tüketilen bir atıştırmalıktır. Tuzlu suda kaynayan hamur parçaları suyun üstüne çıktığında tereyağında kavrulur, ardından ceviz ve pekmezle servis edilir.
  18. Saray Helvası (Depme Helva): Un, yağda kavrularak miyale haline getirilir. Şeker suda kaynatılır ve daha sonra elde çekiştirilerek liflenir. Biraz dinlendikten sonra tepsiye dökülür. Un ve şeker iyice karıştırılarak kesilir ve servis edilir. Bu tatlı, kış gecelerinde insanların bir araya gelip sohbet ettiği toplantılarda sıkça yapılır.
  19. Fındık Şekeri: Dağ fındıkları çevirme ile kaplanır. Çevirme, şeker eritildikten sonra mermer üzerine dökülüp karıştırılarak beyazlatılır. Kazanda bu karışıma eklenen fındıklar, beyaz şeker kaplaması ile lezzetlendirilir.

Bolu mutfağı, geleneksel tarifleri ve benzersiz lezzetleriyle damakları şenlendiren bir hazine sunmaktadır. Bu özel yemekleri denemek için Bolu’ya yolculuk yapmak, bu lezzet yolculuğuna çıkmak anlamına gelir. Bolu’nun zengin mutfağında yer alan bu özel yemekler, geleneksel Bolu tatlarını ve kültürel zenginliği keşfetmenin bir yoludur.

Comments are closed.