FREE WORLDWIDE SHIPPING OVER $100

LAST CALL: LOWEST PRICE GUARANTEE 50% OFF. EXPLORE

Gurmelerden
Posted in

Le Meridien mutfağının parmak ısırtan lezzetleri

Yurtdışındaki birçok önemli restoranda şeflik yaptıktan Türkiye’ye dönen Tarkan Özdemir, yeni hizmete giren Le Meridien Otel‘de bulanan La Torre restoranda hazırladığı yemeklerle farkını ortaya koyuyor…

Yaratıcı, malzemeleri iyi tanıyan, ortaya özgün yemekler çıkaran şef sayısı iki elin parmaklarını geçmez. Belki bu niteliklere sahip başkaları da olabilir ama “Türk damak zevki” denen hayalet kavram onların elini tutmaktadır ya da patronları onlara ne pişireceklerini dikte ettikleri için, yaratıcılıklarını gösteremezler. Bu nedenle yemekleri sıra dışı, uluslar arası kalite ve lezzet standartlarını yakalamış bir restoran bulabilirsem, seviniyorum. Böyle bir restoran bir aydır sessiz sedasız hizmete girmiş, mutfağın başında da gencecik iki Türk şef var. Bu köşede şefler hakkında pek bilgi vermem ama bu kez bir istisna yapmak istiyorum. Sözünü ettiğim mekan FSM köprüsü gişelerinin hemen yanı başında yeni hizmete giren, beş yıldızlı Le Meridien otelinin, La Torre adlı restoranı. Otelin baş aşçısı Tarkan Özdemir, Mengenli. 1996 yılında Mengen Aşçılık Anadolu Meslek Lisesi’nden mezun olmuş. Aynı yıl Crown Plaza otelinde çalışırken seçildiği ilk aşçılar milli takımıyla katıldığı uluslararası yarışmada ödüller kazanmış. Tarkan şef, Avrupa’nın önde gelen otellerinden aldığı teklifi değerlendirerek Berlin, Frankfurt, Malta Intercontinental otellerinde çalıştıktan sonra Ortadoğu’ya geçmiş, Umman’ın başkenti Muscat’taki ünlü Al Bustan saray otelinde, ardından Çin’de, Shenzen, Beijing Intercontinental otellerinde çalışmış. Son olarak Çin’de Hangzhou Intercontinental otellerinde baş aşçı olarak görev yaparken Le Meridien’e transfer edilmiş. Batı ve Doğu mutfaklarının tekniklerine hakim. Yardımcısı Erol Sarıdoğan ile birlikte çok farklı bir mutfak konsepti oluşturmuş.

İSLENDİRİLMİŞ YOĞURT SORBE
Yediklerimi uzun uzun anlatmak yerine birkaç noktaya değineceğim. Türk mezeleri; en yaratıcı mezeleri usta şef Maximillian Thomae’nin elinden yemiştim. Tarkan şefin mezeleri Max’ınkilere meydan okuyacak kadar iyi. Ara sıcaklarda yer alan modern Türk börekleri kreasyonu da şefin yaratıcılığına iyi bir örnek. Yanında cacık köpüğü ve ekşi elma salatası ile pastırmalı kadayıf böreği ve üzerine nar taneleri serpilmiş ördek but ile doldurulmuş gül aromalı güllaç böreği birer başyapıt. Yemeğin ortasında ve sonunda gelen iki sorbe ise şefin ustalık belgesi gibi. Bunlardan birincisi aromalandırılmış domates suyu ile yapılan, bembeyaz kar görünümlü sorbe. Yaklaşık 5 kilo domatesten 800 gram kadar renksiz bir su sızdırılıyor. Tıpkı hakiki sızma zeytinyağı gibi. Domatesler sızdırılmadan önce baharatla harmanlanıyor. Farkı, tuzlu oluşu. Tatlıdan önce servis edilen islendirilmiş yoğurt sorbeyi ise şef kendisi fümelendirmiş, yanında çilek ile servise sunmuştu. Göz alıcı yeşil pırıltılı, incecik şekerden elma kabuğu içindeki bademli kek, yeşil elma sorbesi, elma şekerlemesi ve çıtır elma küplerinden oluşan “Havva’nın Elması” adlı tatlı da sadece Adem’in değil, bütün müşterilerin başını döndürür. La Torre‘de iki kişi, içki dahil kişi başına 150 lira civarında hesap ödedim. Pahalı olduğunu düşünebilirsiniz. Ama kalite fiyat dengesi göz önüne alındığında kabul edilebilir bir bedel bu. Cüzdanım elverdikçe, damağımın pasını gidermek için geleceğim.

Deniz Erbil

Kaynak: Sabah Gazetesi

Comments are closed.