Mekanlardan
Posted in

Yengeçlerin kralı Porsella’da yenir

Posted in

Senenin sadece belli aylarında avlanabilen yengeç ailesinin en lezzetlilerinden olan Kral Yengeç, tüm dünyada peşinden koşulan bir lezzet… Su ürünleri mönüsüyle kendine güvenen Porsella İstanbul’da kral yengeci mönüsünde bulunduran tek işletme. Food in Life gastronomi portalı, bu krallara layık lezzetin herkesle tanışması gerektiğine inanan Porsella Genel Müdürü Tan Tolga Cebeci ve Mutfak Şefi Evan Sotomayor ile Porsella’yı konuştu…

Porsella’nın ortaklarından Dilek Kuralı’nın “kral yengeç”i Türkiye’ye getirmek istemesiyle uzun zamandır hayallerini kurduğu mekanın çalışmaları başlamış. Mutfak ekipmanları, personel, mekan dizaynı gibi konularda 6 aylık bir çalışmanın ardından Porsella Bebek kurulmuş. Porsella genel müdürü Tolga Tan Cebeci, mekanın yurt dışından geldiği konseptle hizmet etmek yerine Türk damak tadına uygun mönülerle düzenlenerek, konuklarını ağırlamaya başladığını söylüyor.

Porsella’nın mönüsü için aylarca çalışılmış…
Porsella’nın mönüsünde ağırlıklı olarak kabuklu deniz mahsülleri bulunduğunu söyleyen Tolga Bey, bunun yanı sıra alternatifler sunan mönünün içeriğinin zengin olduğunun bilgisini veriyor. Porsella’nın kabuklu su ürünleri kategorisi altında “kral yengeç”, taze istiridye, ıstakoz gibi birçok çeşit su ürünü bulunuyor. Tolga Tan Cebeci, mutfak şefleri Evan Sotomayor’un yurt dışında birçok yerde görev yaptığını ve en son da Swissôtel The Bosphorus bünyesinde çalıştığını söyleyerek, mönü oluşturulmadan önce şefle uzun süre araştırmalar yaptıklarının altını çiziyor. Kral yengeci mönüsünde bulunduran restoranların dünyada az olduğunun bilgisini veren Tolga Bey, su ürünleri konusunda en iddialı olan ülkenin Belçika olduğunu söyleyerek Belçika’da düzenlenen su ürünleri fuarına katıldıklarının bilgisini veriyor. Kral yengeci kendilerinin Belçika’dan ithal ettiklerini söyleyen Tolga Bey, Porsella’nın mönü yapım aşamalarında İngiliz bir danışmandan da yardım aldığını söyleyerek, sürekli kendini geliştiren bir mutfakları olduğunun altını çizdi.

Porsella’nın İstanbul’un incisi Bebek’te açıldığının bilgisini veren Tolga Bey, mekana yeni açılmasına rağmen ilginin yoğun olduğunu belirtti. Tolga Bey, iddialı bir konsepti Türkiye’ye getirdiklerini söyleyerek mekanın bilindikçe daha çok tercih edileceğine inandığını belirtiyor. Porsella’nın dekorasyonunun Ali Türker’e ait olduğunu söyleyen Tolga Tan Cebeci, dekorasyon konusunda marka olarak da Mudo Concept ile çalıştıklarını vurguluyor.

“Yemek içki uyumunun önemine inanıyorum”
Mönüde sunulan her ürüne bir içkinin eşleştirildiğini söyleyen Tolga Bey, yemeklerin bu içkiler ile servis edildiğinde tatlarının daha da ortaya çıktığını belirtiyor. İçki eşleştirmeleri konusunda bir someliyer ile ortak çalıştıklarını belirten Tolga Bey, geniş içki mönüsüne sahip olduklarının altını çizerek, şarap firmalarının özellikle deniz ürünleri için ürettikleri şarapları tercih ettiklerini belirtiyor. Porsella’da su ürünleri ile beraber özellikle beyaz şarabın arandığını söyleyen Tolga Bey, şarabın yanı sıra akla gelen her kokteylinde mönülerinde mevcut olduğunu vurguluyor. Mönüdeki yemeklerin yanı sıra aperatiflerin de yanında ayrı bir içki seçeneği sunduklarını söyleyen Tolga Tan Cebeci, ana yemeklerin yanında someliyerle çalışıldıktan sonra ortaya çıkan içki alternatiflerinin misafire sunulduğunu belirtiyor.

Porsella kral yengecini kendisi ithal ediyor
İçki konusunda Porsella olarak personel eğitimine önem verdiklerini söyleyen Tolga Bey, personel eğitimlerinin sürekli olduğunu vurguluyor. İçki ile yemek uyumunun çok önemli olduğunu söyleyen Tolga Bey, sorbeler ile de yemek aralarında damak tadını bozmamak adına çalışmalar yaptıklarını belirtiyor. Ürün tedariklerinin çoğunu firmalar aracılığıyla yurt dışından temin ettiklerini söyleyen Tolga Bey bir tek “kral yengeç”i Porsella olarak ithal ettiklerini vurguluyor.

Evan Sotomayor, yemekleri Karayip tarzında hazırlıyor
Meksika kökenli ABD’li şef Evan Sotomayor, İstanbul Swissôtel The Bosphorus’un ardından Porsella mutfağında çalışmaya başladığını söyleyerek ilk kez sadece deniz ürünlerinin olduğu bir mönüde çalıştığının bilgisini veriyor. Daha önceki tecrübelerinde deniz ürünlerine yönelik birçok yemek yaptığını söyleyen Evan Sotomayor, yalnızca kabuklu su ürünlerinden oluşan bir mönüye ilk kez hakim olduğunu söylüyor. Yemekleri Karayip formatında pişirdiklerini söyleyen Evan Sotomayor, bu tarzın çok taze ve katkısız ürünler kullanmayı gerektirdiğini de dile getiriyor. Ürünlerde çok fazla köpük kullanarak süslemeler yaptığını söyleyen Evan Sotomayor, moleküler gastronomi ilkelerinde de çalıştığını belirterek moleküler yapılarda sunulan ürünler sayesinde pancar sosunun bile çok taze halde servise çıktığının altını çiziyor.

Kaynak: Food in Life Gastronomi Yayınları