FREE WORLDWIDE SHIPPING OVER $100

LAST CALL: LOWEST PRICE GUARANTEE 50% OFF. EXPLORE

Mekanlardan
Posted in

Matbah Restaurant’tan Mevlevi mutfağı lezzetleri

Matbah Restaurant, yüzyıllar boyu Osmanlı İmparatorluğu’na ev sahipliği yapanTarihi Yarımada’da buram buram tarih kokan ambiyansıyla 7-17 Aralık Mevlana’yı anma haftası boyunca ‘Bir Mevlevi Somadı’ mönüsünün birbirinden özel tatlarını, şık ve modern bir servisle sunuyor.

Büyük İslam alimi Mevlana’nın eserlerinde verdiği reçeteler, bugün Konya Mutfağı’nın hala önemli bir parçası. Ünlü İslam düşünürü Mevlana, hayat felsefesini açıklarken sembollerinin çoğunu doğadan seçmiş. Gıdalar da bu semboller arasında yer alıyor. Mevlana’nın, ilahi aşk şiirlerini toplayan Divan-ı Kebir adlı eserinde geçen “Hamdım, piştim, yandım” sözü, buna bir örnek. Ünlü alimin, tasavvufla ilgili bilgilerin yanı sıra sunduğu yemek reçeteleri de kendi çağının yemek kültüründen bizlere sunduğu birer hediye.

Aşçıya saygı
Sufizm, yani tasavvuf öğretisinde ‘mutfak’ çok önemli bir yer tutar. Dervişlerin eğitimlerine başladıkları yerdir burası. Amaç, sadece yemek pişirmeyi değil, aynı zamanda doğanın olağanüstü çabalarla insanlığa sunmuş olduğu yiyeceklere karşı saygı duymayı öğrenmektir. Yiyeceklerin en verimli, en uygun şekilde kullanımına ve tüketimine büyük önem verilir. İşte bu yüzden aşçılık, Mevlana zamanında en çok itibar edilen meslekti; hatta ruhani anlamda bir makamdı. Mevleviler, yüce yaratıcının sunmuş olduğu nimetleri büyük hünerle pişirdikleri ve kulların beslenmesine aracılık ettikleri için aşçılara büyük saygı göstermişlerdir. Bu hürmetin en büyük ispatı, Mevlana’nın çok sevdiği aşçısı Ateş-baz Veli (ateşle oynayan ermişkişi) öldüğünde, onun adına bir türbe yapılmasıdır. Dünyada adına türbe inşa edilen belki de tek aşçıolan Ateş-baz Veli’nin hazretleridir.

Her lokma için şükür
“Somat” (sofra) adabına da büyük önem veren sufiler, günde iki kez yemek yerler. Öğlen ve akşam… Sofrayıcan’lar (mürid) hazırlar. Tuz, yemeklerde törensel ifade taşır. Yemek onunla başlar, onunla biter. Hazırlıklar bitince yemeğin yenmesine gelir sıra. Kazancı Dede, kazanın kapağını açınca, can’lar kazanı ocaktan alırlar. Kazancı Dede’nin duasıyla yemek daveti duyurulur. Elleri önde bağlı duran sufiler, kapıya gelince başlarını eğerek selamlaşır ve sofraya geçerler. Şeyhin katılımı ve duasıyla yemeğe başlanır. Yemek esnasında kesinlikle konuşulmaz. Mevlevilerde yemek faaliyeti adeta bir ibadet halidir; yemek yerken kendilerine nasip olan lokmalar için devamlı şükrederler. Yemeğe topluca başlandığı gibi topluca bitirilir.

Osmanlı saray mutfak sanatını yaşatan Matbah Restaurant, özenle seçilmiş ve aslına uygun olarak hazırlanmış Mevlevi Mutfağı’nın eşsiz ve zengin lezzetlerini, “Bir Mevlevi Somadı” mönüsüyle misafirlerine sunuyor. Mevlevi Mutfağı’nın özel lezzetleri arasında bulunan Gül Şerbeti, Sirkencübin Şerbeti gibi en özel tatlar da mönüde yer alıyor. Tutmaç Çorbası, Şiş Kebabı, Gül Yapraklı Marul Salatası, Mevlevi Pilavı (Hassaten Lokma), Pekmezli Ayva Yemeği gibi seçeneklerinin bulunduğu Mevlevi Mutfağı’nın sofrasının vazgeçilmez tadı Badem Helvası da yine mönüde yer alanlardan lezzetlerden…

Matbah Restaurant, yüzyıllar boyu Osmanlı İmparatorluğu’na ev sahipliği yapan Tarihi Yarımada’da buram buram tarih kokan ambiyansıyla 7-17 Aralık Mevlana’yı anma haftası boyunca birbirinden özel tatlarını siz değerli konuklarının beğenisine, şık ve modern bir servisle sunuyor. www.matbahrestaurant.com

Kaynak: www.gastronomi.com.tr