Meral ve İbo. İki eski dost. Urla’da yaşayan iki İzmirli. Meral bankacı, İbo turizmci.. Yaşam sevinçlerini besleyen ortak tutkuları: Lezzet ve dostluk.
İkisi de yemek konusuna hem pek düşkün hem de de pek müşkülpesent! (Belli olmuyor mu!)
Özenle hazırladıkları gerçek lezzetlerle dolu güzel bir sofrada, dostlarla paylaşılan koyu bir sohbeti hiç bir şeye değişmezler. Tasayı, sıkıntıları geride bırakıp, hayata iyimser bakmanın ilacı bu onlar için. Dostları da İbo’nun yemekleriyle Meral’in mizahını hiç bir şeye değişmez.
Urla’lı lezzet dostları için yeni bir soluk: Lotus Cafe
Bir yıl önce, yine güzel bir sofra başında, işin, rutin hayatın sıkıntılarını unutmaya çalışırken, tutkularıyla dolu yeni bir iş, çok sevdikleri Urla’da yeni bir yaşam hayal ettiler. Lezzetli ve seçkin mönüsü, sıcak ortamıyla Urla’ya yepyeni bir soluk getiren Lotus Cafe fikri işte o gün doğdu.
Gerisi kararlılık, cesaret ve azim…
Urla’nın tam merkezinde
Urla’nın merkezi 75.Yıl Cumhuriyet caddesine açılan, Yıldızpark sokakta buldukları geniş mekan hayallerin gerçeğe dönüşmesinin ilk müjdesi oldu.
Dostlarla paylaşmak için zevkli, rahat ve sıcak bir ortam…
Zevkli, çağdaş ama aynı zamanda yalın, rahat ve sıcak bir ortam düşlediler.
Lezzetleri yaratıp sunanlarla, tadına varanların birbirine yakın olacağı,
Dostlara dönüşecek müşterilerin neşesiyle … Hep birlikte yaşanan lezzeti unutulmaz anılarla renklenecek bembeyaz duvarlarıyla, ferah ve huzur dolu bir mekan hayal ettiler.
Mimar dostları Serhat Akbay onları öyle iyi anladı ki, tam istediklerini yarattı.
Her ağız tadına, her keseye , en taze, en has lezzetler…
İşin en keyifli olduğu kadar en zor tarafı da mönünün oluşturulmasıydı!
Merkezi bir yerde, elbette herkese, her keseye, her ağız tadına hitap eden lezzetlerin en çok sevilenleri bulunmalıydı : Etli yaprak sarma ve mantıyı baş köşeye koydular. Hem de hergün. Arkasından makarnalar, etler, salatalar, herkesin sevdiği klasikler geldi .
‘….bu kadar lezzetlisi az bulunur!’
