Mekanlardan
Posted in

Kebap kültürünün modern durağı: Venge

Venge 2001 senesinde 4. Levent’in en güzel konumlarından biri olan Akasya Sokağı’nın başında hizmete başladı. Burası normal bir kebapçı değil aslında…

Alışkın olduğumuz kebapçı konseptlerinin dışında farklı bir dünya… Nezih ve iş toplantılarının yapıldığı bir işletme diyebiliriz Venge için… Güneydoğu mutfağının en güzel örneklerinin sergilendiği Venge’nin İşletme Müdürü Halil Özkaykı ile Food in Life dergisi keyifli ve lezzetli bir söyleşi gerçekleştirdi.

Dönerinin dillere destan olduğu Venge’de kendilerine özel bir yöntem izlediklerini söylüyor İşletme Müdürü Halil Özkaykı… Terbiyesinin diğer dönerlere göre daha farklı olduğunu bildiren Özkaykı, misafirlerinin döneri çok beğendiğini vurguluyor ve ekliyor: “İstanbul’daki sayılı dönercilerin arasındayız.” Yaklaşık 350 kişilik kapasitesi olan Venge’de 65 çalışan bulunuyor. Hizmet ve servis hızı konusunda çok başarılılar. İki kattan oluşan mekânın yeşillikler içerisinde bir de bahçesi bulunuyor.

Mönülerinde 11 adet soğuk meze bulunduğunu söyleyen Müdür Özkaykı: “Venge’de az ama öz meze yapıyoruz. Çünkü insanların burada et yemesini istiyoruz. Bu sebeple misafirleri mezeyle doyurmamak adına az çeşitte ama tadında iddialı olduğumuz mezeler sunuyoruz.” Mutfak, servis ve fiyat politikasının uyumu ile başarıyı yakaladıklarından söz eden İşletme Müdürü, bu sayede gelen misafirlerin daimi olmalarını sağladıklarını düşünüyor. Öyle ki açıldığı günden bu yana değişmeyen misafirleri mevcutmuş. Bu da bir işletme için en büyük gurur olsa gerek… Ayrıca mutfaktaki şefler ve serviste çalışan personel mekan açıldığı günden beri aynı. Bu da başarılarının ardındaki bir diğer sır…

“Dönerin tadı sossuz çıkar”
Yemeklerine oldukça güvendiklerini açıkça ifade eden başarılı İşletme Müdürü, dönerdeki başarılarının sırrını ise şöyle açıklıyor: “Döneri kuzu etinden yapıyoruz ve kuzular Balıkesir’in özel bir yöresinden geliyor. Bir de dönere uyguladığımız özel bir terbiye var. Ayrıca et çekilirken içerisine soğan koyuyoruz ve öyle çekiyoruz. Bu da bambaşka bir tat veriyor dönere.” Dönerdeki sosun İskender’de kullandıkları sos olduğu bilgisini alıyoruz ki bu da kendilerine özel bir sos elbette… Fakat Halil Bey, dönerin sossuz yenmesini öneriyor. “Neden” diye soracak olursanız Halil Özkaykı şöyle açıklıyor: “Döneri soslu vermiyoruz. Bunun sebebi de dönerin tadının sossuz daha güzel anlaşılıyor olması. Yani sos dönerin tadını değiştirebiliyor. Bu sebeple biz sossuz vermeyi tercih ediyoruz. Tabii sos isteyen misafirimiz olursa soslu olarak da servis ediyoruz.”

Kendilerine has bir yorum, Venge Beyti…
Döner dışında Venge Beyti de oldukça tercih edilen yemekler arasında. Venge Beyti deniyor çünkü kendilerine has bir yorumları var Beyti Kebabı’nın da… Normalde Beyti Kebabı lavaşa sarılır ve üzerine biraz maydanoz eklenerek servis edilir. Ama Venge Beyti lavaşa sarıldıktan sonra tekrar ızgara da kıtırlaştırılıyor ve üzerine yine kendilerinin yaptığı domates sosu dökülüyor. Bu da Venge’nin kendi yorumunu kattığı özel bir Beyti Kebabı oluyor…

Kebaplarının tamamen natürel olduğuna vurgu yapan Özkaykı, kebap dışında tavuk şiş, kuzu şiş gibi lezzetlerinin de ayrı sosları olduğunu söylüyor. Pirzolayı da sadece yağda dinlendirerek pişiriyorlarmış. Kısacası Venge’de tüm yemekler en sade ve en doğal halleri ile sunuluyor. Venge’de yenilen güzel kebaplar sonrası tatlı olarak yine kendi yaptıkları Künefe, Sütlaç, Sufle ve mevsimlere göre Ayva Tatlısı, Kabak Tatlısı damakları tatlandırıyor.

Venge’nin sırrı değişmeyişinde!
Mönüyü çok sık değiştirmediklerini ara ara ufak değişiklikler yaptıklarını sözlerine ekleyen Özkaykı, bu konuyla ilgili şöyle konuşuyor: “Buraya gelen misafirlerimiz aynı şefleri, aynı garsonları görmeye alışkınlar ve ne yemek istediklerini bilerek geliyorlar. Bu yüzden ana hatlarda büyük değişiklikler yapmayı tercih etmiyoruz.”

Misafirlerin ilk gelişlerinde döner, sonra çöp şiş daha sonra da diğer kebapları sırayla denediklerini söylüyor İşletme Müdürü… Kebapların yanında salataları da oldukça meşhur. Gavurdağı konusunda oldukça iddialılar üstelik. Gavurdağı’nda da doğallık ön planda. Domates, ceviz, çeşitli baharatlar, maydanoz, nar ekşisi Gavurdağı’nın malzemeleri arasında… Gavurdağı dışında tüm salata çeşitlerini de Venge’de bulmak mümkün.

Türk halkının vazgeçemediği, rakı ve kebap!
Venge’de kebapların yanında şarap, rakı gibi birçok alkollü ve alkolsüz içecek mevcut. Gelen misafirler içinde büyük bir bölümün yabancı olduğunu söyleyen Özkaykı, şarap tüketiminin de bu sebeple bir hayli fazla olduğuna dikkat çekiyor. Şarap tüketimi fazla olsa da Türk halkının kebap ve rakı uyumundan vazgeçmediğini de ekliyor sözlerine…

Venge’de servis başladığı anda ilk olarak günün çorbası geliyor masaya. Sonrasında mezeler ve Venge lahmacun şereflendiriyor masayı. Üstelik bu lezzetlerin hepsi sipariş vermeden geliyor sofraya… Venge’de hizmet bunlarla da sınırlı kalmıyor. Mekanın özel shotları da yemek sonrası vazgeçilmeyen tatlar arasında yer alıyor. İyi bir kebap, kaliteli bir hizmet ve tatlı bir akşam için Venge kaçınılmaz bir yer…