FREE WORLDWIDE SHIPPING OVER $100

LAST CALL: LOWEST PRICE GUARANTEE 50% OFF. EXPLORE

Mekanlardan
Posted in

Hem antikacı hem meyhane

Posted in

Bu meyhane farklı bir meyhane… Girdiğinizde, girişteki tabloları, antikaları görüp “Meyhaneye mi geldim, antikacıya mı?” diye düşünebilirsiniz. Cevap veriyoruz: “İkisine de geldiniz!” Beyoğlu’ndaki Antika Meyhane‘nin sahibi, Sibel Yalın ve Mahir Dönmezer çifti. Sibel Hanım’ın kendi de koleksiyoner olduğundan burayı müzeyle müzayedeevi karışımı bir mekana dönüştürmüş. Antika objelerin, sanat eserlerinin sergilendiği mekanda, belirli aralıklarla düzenlenen sergi, müzayede ve antika pazarı etkinlikleri, koleksiyoncuları ve sanatseverleri bir araya getiriyor. Fakat diğer taraftan Mahir Bey de lezzet meraklısı bir Antakyalı olduğundan, meyhanenin mönüsü Halep, Antep, Şam, Palmyra, Beyrut, Antakya’da yaygın olarak yapılan Doğu Akdeniz mutfağının meze ve kebaplarından oluşuyor. En önemlisi de, et dahil malzemenin çoğunun Antakya’dan getiriliyor olması. Et, bütün baharatlar, salça, zeytinyağı, kırık zeytin… Farkı, etin lezzetinden anlıyorsunuz.

Klasik mönüde değişiklik yapmış
Antika Meyhane‘nin şefi Yılmaz Kızgınoğlu, bu mutfağı tanımak için bir Antakya gezisi yapmış. İstanbul’a döndükten sonra da klasiklerde biraz değişiklik yapmış. “Çünkü orada çok fazla baharat ve acı kullanıyorlar, biz burada onları biraz hafiflettik,” diyor. Antakya’nın meşhur satır kıyması kebabını ve humusu çok güzel yapıyor. Antakya mutfağından farklı olarak mönüye özel bir balık ve eti Tekirdağ’dan gelen kaşarlı köfte eklemişler. Yemeklerin üzerine servis edilen Türk kahvesini ise antika fincanlarda içiyorsunuz.

Kaynak: Sabah Gazetesi