Mekanlardan
Posted in

Gurme damaklardan balığın en iyi adresleri

Restoranların da mönülerinden eksik etmediği taptaze çeşit çeşit balıkların en iyi örneklerini tadabileceğiniz mekanları Food in Life dergisi gurme damaklara sordu! İşte Türkiye’nin iz bırakan balıkçıları:

Tarabya’nın simgesi Kıyı
Tarabya Kıyı, 1966 yılından bu yana yaklaşık 200 kişilik oturma kapasiteli tesisinde balık restoranı olarak hizmet veriyor. Bir yanda Boğaz manzarası bir yanda çağdaş tablolarla donatılmış duvarlarıyla özel bir mekan Tarabya Kıyı. Her gün öğleden başlayan ve gece yarısına kadar süren yemek servisini konuklarıyla buluşturan restoran sadece yılbaşı günleri kapalı. Uzun yıllardır Tarabya’nın simgesi haline gelen Kıyı Restoran mönüsünde, lakerda, ahtapot salata, börülce, fasulye pilaki, midye dolma, balık salata, turşu, soğüş karides, tarama, patlıcan salata, kabak kızartma, midye tava, kalamar tava, kalamar ızgara, tereyağda karides, karidesli güveç, tereyağlı yaprak ciğer, sigara böreği, kaşarlı patates köfte, mezelik köfte gibi sıcak ve soğuk mezelerin yanı sıra hamsi buğulama, hamsi ızgara, istavrit tava, hamsi tava, gümüş tava, balık köftesi, sardalya asma yaprağında sarma ızgara, balık çorba gibi balık mezelerine de rastlamak mümkün. Her türlü mevsim balığını buğulama, ızgara ya da kızartma olmak üzere isteğe uygun olarak hazırlayan restoran mutfağı ayrıca mevsiminde kabuklu deniz ürünlerini de uygun biçimde pişirerek özel soslar eşliğinde servis ediyor. Yerli şarap çeşitleri ana yemeklere eşlik ederken tercihini kırmızı etten yana kullanmak isteyenler için ise bonfile ızgara, bonfile kavurma ve köfte ızgara gibi seçenekler mevcut.

Tarihi Karaköy Balıkçısı Grifin
Tarihi Karaköy Balıkçısı Grifin, Karaköy’de 100 yıllık tarihi barındıran bir mekan. Bu yüzyıllık mekan, eşsiz lezzetler eşliğinde sizleri 2 bin 500 sene öncesinden bu güne bir yolculuğa davet ediyor. 1923’ten bu yana Grifin Han’ın girişinde hizmet veren, İstanbul’un en eski balık lokantalarından biri olan mekan, yaklaşık 3 yıldır Tarihi Karaköy Balıkçısı Grifin adıyla hanın en üst katında konumlanıyor. Tarihi Karaköy Balıkçısı Grifin, eşi bulunmayan lezzetlerle, Selimiye’den Patrikhane’ye kadar uzanan göz alıcı bir manzarayı birleştirerek mükemmel ve eşsiz bir bütünlük oluşturuyor. Burhaniye’de özel üretilen, daha masaya bırakılırken burnunuza gelecek mis gibi zeytinyağı kokusundan, taptaze salatanın domateslerinin lezzetine, odun fırınında pişmiş taptaze ekmek eşliğinde tadacağınız özel olarak hazırlanan balık çorbasından, gurur kaynağı kağıtta levrek ve dil şişe kadar binbir seçenek içeren, hafızalara kazınacak bir lezzet yolcuğuna çıkacağınız mekanda, lakerda ve hamsi kuşu da mutlaka denenmesi gereken lezzetler arasında yer alıyor.

Saklı lezzet durağı: Set Balık
70’li yıllarda lop kalkan, karides güveç ve balık böreği gibi kendine özgü lezzetleriyle ünlenen Set Balık, sıcak atmosferi ve mönüsüne sürekli yenileri eklenen lezzetli sunumları ile ününü günümüze kadar sürdürmüş nadide mekanlardan ve 1967 yılından bu yana Kireçburnu’nda faaliyet gösteren Set Balık, İstanbul’un saklı lezzet duraklarından biri olarak gösteriliyor. Çok az sayıda mekanda birinci sınıf balık ve servisi bu kadar uygun fiyatlarla bulabiliyorsunuz. Bu nedenle rezervasyon yaptırmadan giderseniz özellikle yaz aylarında masa bulamama ihtimaliniz var. Set Balık’ın 200 kişilik kapalı, 250 kişilik de açık bölümü bulunuyor. Öğle saatinden gece yarısına kadar kesintisiz hizmet veriyor. Mevsiminde her balığı ızgara veya tava olarak bulmanın mümkün olduğu mekanda, ayrıca Patlıcanlı Lüfer öne çıkan lezzetler arasında. Sarmısaklı Fener Şiş, Dil Kardinal ve Lop Kalkan gibi özel balık çeşitleri de denemeye değer cinsten. Güzel ve keyifli bir yemeğin ardından ev yapımı baklava keyfi de Set Balık’ın misafirlerine en tatlı sürprizlerinden biri.

Ankara’nın balık elçisi Trilye
İstanbullular arasında da lezzetiyle nam salan Trilye, müdavimlerinin kendi arasında oluşturduğu “Trilye’ye uğramadan Ankara’dan dönülmez!” sloganıyla damaklarda bıraktığı güzel tatların yanında, gönüllerde taht kurmuş vefalı bir dost oluyor. Yeni keşfedilmemesine rağmen dilden dile kartopu gibi büyüyen restoranın ünü, dünyadaki tüm restoranları dolaşarak lezzetleri yakından takip eden Üzmez’e göre dünya liginde ilk sıralarda olmayı hak ediyor. Trilye; ana bina, sera binası ve yazlık bahçesiyle yaklaşık 120 kişilik kapasiteye sahip. Her gün yapılan iş toplantılarının yanı sıra; nişan, doğum günü, yıldönümü gibi kısacası her türlü kutlamada Trilye’nin büyülü atmosferinde güzel vakit geçirmek isteyen müşteriler ise bir hayli fazla. Prensip olarak restoranın tamamen kapatılması düşüncesine sıcak bakmayan restoran sahipleri, burada da müdavimlerini düşünerek Trilye’nin lezzetlerinden onları bir gün dahi mahrum etmiyor. Sadece Ankara’nın Gaziosmanpaşa semtinde hizmet veren güzide mekan, koşullara bağlı kalarak İstanbul, Londra, New York gibi şehirlerde de lezzet severler ile buluşmayı planlıyor. Akdeniz mutfağının ön plana çıktığı restoranda, her üründe türünün en iyisi kullanılıyor. Samsun, Sinop, Çanakkale, Ayvalık, Bozcaada, İskenderun Körfezi başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanından gelen; levrek, kalkan, lüfer, barbun, tekir, ıstakoz, karides, lahoz gibi taze balıkların hepsi mevsimine göre mostrada yerini alıyor. Tazeliğe önem veren restoranda soğuk başlangıçların hepsi günlük yapılıyor. Türkiye denizlerine uzak fakat merkezi bir konumda yer alan Ankara’ya her türlü balık kolay ulaşabiliyor.

Kumkapılı meşhur Ogün, Yeşilköy’de
Kumkapılı ve hayatını denizle iç içe geçirmiş Ogün Bey’in 1988 yılında mutfak işine girmeye karar vermesiyle temelleri atılan bugün ise Ogün Bey’in oğlu tarafından işletilen Ogün Restaurant, deniz ürünlerinde oldukça iddialı. Restoranda sofranıza gelecek mezelerin büyük çoğunluğu lakerda, füme palamut, balık yumurtası, tuzda sardalya gibi deniz ürünlerinden. Sarıyer’den Kumbağ’a kadar tüm limanlardan tedarik edilen mevsim balıkları, Yeşilköy’de bir ara sokakta Ortodoks kilisesi ile komşu olan Ogün Restaurant’ta sevenleriyle buluşuyor. Kış mevsiminde 150 kişi yaz mevsiminde ise sokakta sarmaşıklar ve defne ağaçları altında 120 kişiye hizmet veren mekânın en büyük özelliklerinden biri müşterilerinin birçoğunun birbirlerini tanıması veya orada ahbaplıklar kurabilmiş olmalarıdır. Ogün Restaurant Yeşilköy’de sıcacık bir ortamda leziz balıklar tatmak isteyenleri karşılamak üzere bekliyor…

İstanbul’da bir efsane! Park Fora…
İşletmeciliğini Ali Rıza Yılmaz ve İlhan Çulha’nın yaptığı Park Fora, İstanbul Kuruçeşme’de, Cemil Topuzlu Parkı içerisinde, mavi ve yeşilin birleştiği noktada, muhteşem Boğaz manzarası ile 1996 yılından bu yana deniz ürünleri restoranı olarak hizmet veriyor. Gıda güvenliği politikası gereğince misafirlerinin beklentilerine en üst düzeyde cevap veren, ulusal ve uluslararası standartlara uygun özenle üretim ve servis yapan restoran, yeme içme sektörünün öncüsü olarak misafirlerini hep aynı özveriyle ağırlıyor. Her sabah restoran şefi tarafından balık halinden seçilen Karadeniz, Ege, Marmara ve Saroz Körfezi’nin en seçkin balıkları ve deniz ürünleri taze ve günlük olarak servis ediliyor. Park Fora mönüsünde, hoş sunumlarla servis edilen taze balıkların yanı sıra deniz ürünleri ile hazırlanmış, Lakerda, Levrek Marine, Somon Marine, Rokfor Peyniri Salatası, Uskumru Çirozu, Çerkez Balığı, Fora Karides, Paella, Balık Kroket, Deniz Salyangozu, Denizci Usulü Midye, Balık Kavurma, Şarap Soslu Düğmeli Ahtapot, Deniz Mahsulleri Kokoreç ve Balık Köftesi gibi sıcak ve soğuk mezelere rastlamak da mümkün.

Bodrum’dan Memedof
2001 yılı Mayıs ayında Mehmet- Tülin Çuhadar çifti tarafından Gölköy sahilinde misafirleriyle buluşan Memedof Balık Restaurant, 2007 yılından itibaren Yalıkavak Memedof ile müşterilerine hizmet sunuyor. İşlerin hızlı ilerlemesi ile büyümeye ve profesyonelliğe yönelen Memedof, Yalıkavak ve Bodrum şubeleriyle balık severlere lezzetli alternatifler oluşturuyor. Memedof, mönüsünde Deni Levreği, Dil Balığı, Lağos, Fangri, Antenli Mercan, Sinarit, Dülger, Karagöz, İskorpit, Trança, Kaya Barbun gibi Bodrum sularından çıkan taptaze balıklara yer veriyor. Gerek lokasyonu gerekse lezzetleri göz önünde bulundurulduğuna yolu Bodrum’a düşenlerin kesinlikle uğraması gereken bir mekan diyebiliriz…

Bay Nihat, Cunda’ya yolu düşenlerin adresi
Yolu Cunda Adası’na düşenlerin muhakkak uğrayıp yemeklerini tatması gereken bir mekan Bay Nihat… 1978 yılında Ahmet Nihat Bekit tarafından hizmete açılan işletme bugünlerde, spor, siyaset, sanat ve iş dünyasının birçok ünlü ismini ağırlıyor ve bir anlamda Cunda Adası’na ev sahipliği yapıyor. Rumlardan kalma sarımsak taşları ile bezenmiş tarihi binası ve otantik atmosferi ile ziyaretçilerini tarihi bir yolculuğa çıkaran Bay Nihat, içindeki tarihi eserler ve fotoğraflardan oluşan muhteşem koleksiyon ile büyülemek üzere sizleri bekliyor. Bay Nihat’ın birbirinden lezzetli yüzlerce çeşit mezesi arasından seçim yapmak zor. Ama tabi ki seçiminiz ne olursa olsun burada yediklerinizden alacağınız haz bir başka… Güzel havalarda deniz kenarında deniz kokusu eşliğinde muhteşem yemekler yiyerek içkinizi yudumlarken aldığınız haz sizde bağımlılık yaratacak ve ilk fırsatta tekrar uğrama planları yapmaya başlayacaksınız…

Boğaz’ın en lezzetli yalısı Lacivert
Yüzyıllardır bolluğun ve bereketin simgesi olmuş Akdeniz mutfağının seçkin lezzetlerini İstanbul Boğazı’nın en romantik manzarasıyla bütünleştiren Lacivert Restaurant, tarihi bir Boğaz yalısında, yaz aylarında olağanüstü bir rıhtımda, kış aylarında ise manzarayı içine alan yeni tasarımıyla, camekânlı sıcacık salonlarında, 1999 yılından bu yana hizmet veriyor. Geçmiş yıllarda, Yeşilçam’ın siyah – beyaz ya da renkli çok sayıda filmine ev sahipliği yapmış. Bugün Lacivert Restaurant’la bütünleşen Anadolu Hisarı’ndaki bu tarihi ikiz yalı, pek çoğumuzun aşina olduğu bir mekân… Mevsime göre değişen mönüsüyle, yılın tüm zamanlarında misafirlerini ağırlamak üzere bekleyen mekanda servis öğle saatlerinde başlıyor ve gecenin ilerleyen saatlerine dek devam ediyor. İlk günden itibaren mutfak şefliğini Hüseyin Ceylan’ın yaptığı Lacivert’in muhteşem yemeklerinin sunulduğu salonlarda ise İşletme Müdürü Eda Baker’in yönetiminde genç, dinamik, deneyimli bir ekip görev alıyor. Sağlıklı Akdeniz mutfağının rafine tatlarını sunan mekan aynı zamanda Türk mutfağının klasikleri arasına girmiş zeytinyağlılar, mezeler, börekler ve tatlıları da her yeni mönüde ön planda tutuyor.

Şehrin ortasında balık keyfini Beluga’da yaşayın!
Haziran ayında İstanbul’un en dinamik ve yeni yaşam merkezi Ataşehir’de açılan Beluga, en kaliteli deniz mahsullerini, sıra dışı deniz mezelerini, seçkin ve ferah bir ortamda konuklarının beğenisine sunuyor. Açılır- kapanır dev tavanı, tam donanımlı toplantı ve özel yemek salonları, pedagog denetimindeki çocuk odası, vale ve otopark imkânlarıyla Beluga’da geçirdiğiniz zamandan alınacak keyfin tarifi mümkün değil… Lokantanın girişinde kabuklu deniz hayvanlarının canlı olarak muhafaza edildiği dev bir akvaryum yer alıyor. Tamamı kapalı çağdaş balık mostrası ile konuklara seçimlerini en sağlıklı şekilde yapabilme imkânı tanınıyor. Ayrıca mekan sıklıkla banket organizasyonlara da ev sahipliği yapıyor. Balık keyfinin sadece deniz kenarındaki sofralardan ibaret olmadığını iddia eden Beluga, balığı şehrin merkezine taşıyor. Beluga Havyarı, balık yumurtası ve söğüş ıstakoz gibi kendine özel lezzetleri konuklarıyla buluşturan Beluga mutfağında Levrek Giresun’dan, Jumbo karides ve lagos İskenderun’dan, dil Bodrum’dan, ahtapot ve kalamar Ayvalık’tan, kırlangıç ve lipsos ise Saros’tan gelirken, Ege’nin zeytinyağı ve otları da Beluga mutfağında hayat buluyor. Ev yapımı vişne ve fındık likörü ise müessesenin ikramıdır. Her kesimden misafirin cebine uygun fiyatları ve üst düzey servisi ile Beluga, tam anlamıyla bir profesyonel.

Karadeniz’den tekir, Bodrum’dan ahtapot…
1977 yılında kayınpederinin balık pazarının içinde yer alan küçük, salaş meyhanesini devralır Turgut Vidinli ve Beşiktaş Balıkçısı’nı seviyeli, insanların aileleriyle gelebilecekleri bir balık restoranı haline getirir. Turgut’un Yeri’nin ahşap duvarlarını mekânı ziyaret eden birçok ünlü kişinin fotoğrafları süslüyor. Zehra Bilir, Safiye Ayla, Hamiyet Yüceses, Müzeyyen Senar gibi birçok ismin gelmesiyle ünlenen tarihi mekân son 11 yıldır ise Hilmi Yavuz, Hasan Pulur, Cahit Kayra, İlber Ortaylı, Murat Katoğlı, Demir Özlü’nün katılımıyla her Çarşamba düzenlenen ve sanattan siyasetten konuşulan öğle yemeklerine ev sahipliği yapıyor. Her gün taptaze balıklar edinen restoran 34 yıldır lezzet, kalite ve özel pişirme teknikleriyle müşterilerinin vazgeçilmezi olarak tarihteki yerini korumaya devam ediyor. Karadeniz’den tekir, Bodrum’dan ahtapot ve kalamar tazecik geliyor. Lakerda Turgut Vidinli’nin ellerinden çıkıyor. Ayrıca hamsi kapama, hamsi köfte ve Sinop usulü hamsi, hamsi tava ve hamsi şiş ve iskorpit çorbası da yıllardır vazgeçilmeyen lezzetler arasında Beşiktaş Balıkçısı’nın masasında yer alıyor.

Gözleri parlak, sırtı sağlam balıklar!
Karaburun’un tertemiz, lacivert suları üzerine kurulmuş bir mekan Ergin’in Yeri… Karaburun’un temiz sularından çıkan taptaze balıkların sunumunda öncelik tazelik. Ergin Bey diyor ki: “Buruşmayacak balıkların yüzü, gözler parlak sırt sağlam olacak. Balıklar dolapta beklemeyecek, günlük tutulacak” Çupra, Sinarit, Tranca, Orak, Barbun, Lipsos, Levrek, 10 çeşit Kefal, Topan, Kursan, Akbalık… En taze ve lezzetli balıklar Karaburun sularından çıkıp Ergin’in Yeri mutfağında mis kokulu zeytinyağlarıyla harmanlanıyor. Balığın yanında zeytinyağında ada marulu, kaya koruğu, enginar ve gelincik gibi taze ege otları da sunuluyor. Mekanın lezzetinden söz ettiren ara sıcakları arasında ise yerli kalamar, mumlanmış kefal yumurtası, paçanga böreği yer alıyor. Yemeğiniz deniziyle, rüzgarıyla, kokusuyla tam bir keyfe dönüşüyor Ergin’in Yeri’nde… Dilerseniz ayaklarınız suda, kumsaldaki tahta masalarda, dilerseniz de iskelede rakı balık keyfini sıcak, dostane bir ortamda yaşayabiliyorsunuz…

Urla’nın yosun kokan mekanı…
İskele Yosun Restoran, Urla’nın eşsiz güzelliği ile ünlü İskele’nin klasikleri arasında bulunan balıkçı barınağındaki mekânında benzersiz çeşitleriyle konuklarının damak tadına en uygun balığı ve ızgarayı özenle servis ediyor. Urla’nın eşsiz havasında tadına doyamayacağınız buğulamasından ızgarasına kadar her tadıyla iddialı lezzetler sunan İskele Yosun Restoran hemen her çeşit balığı günlük olarak tedarik ediyor. Muazzam manzarası ve lezzetli sunumlarıyla konuklarına keyifli anlar yaşatan mekan, bugünlerde karşılaşılması zor bir nezaket ve misafirperverlikle konuklarını bekliyor.

Kaşıbeyaz tecrübesiyle K Balık
1999 yılında hizmet vermeye başlayan K Balık, Florya’daki 190 kişilik ana salonu, 50 kişilik VIP salonu, 150 kişilik yazlık bahçesi ve 250 araçlık otoparkı ile misafirlerine eşsiz bir balık ziyafeti yaşatıyor… Kaşıbeyaz Lezzet Grubu’ndan K Balık, yıllardır misafirlerini karşıladığı üslubuyla misafirlerini bekliyor. Ayrıca mönüsünde lakerdadan karidese, ıstakozdan ahtapot salatasına, kalamardan deniz mahsullü içli köfteye kadar günlük deniz ürünleri ile hazırlanan birçok lezzete yer veren K Balık müdavimlerinin vazgeçilmezi haline gelen diğer lezzetler ise Dil mönüler, ahtapot tandır, kâğıtta balık, tuzda ızgara balık ve kalkan tandır. Kaşıbeyaz’ın uzun yıllardır edindiği tecrübeleri yansıttığı mekanda üst segment balık keyfi yaşayabiliyorsunuz.

Şehrin gürültüsünden uzak Marina Balık
“Kimilerine göre balık yemek zevkinin ötesinde bir sanattır ve bu sanatın icra edileceği mekanı seçmek de ayrıca bir hünerdir” diyen Marina Balık, İstanbul Kuruçeşme parkı içerisinde şehrin gürültüsünden ve kirliliğinden uzak deniz kokulu bir mekân… Seyir dümeni, fener ve lumbuslarla süslenmiş mekân konuklarda bir gemideymiş hissiyatı uyandırıyor Günlük tedarik edilen balık ve deniz ürünleriyle konuklarını ağırlayan Marina Balık, karides söğüş, lakerda, ahtapot salata, somon füme, levrek marine, deniz mahsullü dolma, kalamar tava, karides güveç, balık kokoreç gibi mezelerini mevsimine göre hazırladığı balıklarla konuklarına sunuyor. Şehrin karmaşasından uzaklaşmak istediğinizde bir adres edineceğiniz Marina Balık, deniz esintisiyle muhteşem sunumlarını harmanlıyor…