FREE WORLDWIDE SHIPPING OVER $100

LAST CALL: LOWEST PRICE GUARANTEE 50% OFF. EXPLORE

Mekanlardan
Posted in

Geleneksel tatların adresi: Tarihi Kısıklı Fasulyecisi

Tarihi Kısıklı Fasulyecisi, özellikle Karadeniz mutfağından özgün lezzetleriyle haklı bir üne sahip, ismi gibi tarihi bir restoran. Üsküdar’ın Kısıklı semtinde konuşlanmış bu mekân, aslında 1938’den beri işletiliyor. Bir tatlıcı olarak açıldıktan sonra zaman içerisinde kuru fasulyesiyle tanınır olmuş.

Yakın zaman önce hem ana bina, hem de beyaz örtülü masaların ve ortada mermer bir havuzun bulunduğu arka bahçe oldukça büyük bir tadilat ve renovasyon süreci geçirdikten sonra şu anki halini almış. Bu geniş, trafiğin yanı başında olmasına rağmen sessiz bahçe çocuklu aileler için ideal-zaten mekân sahipleri de bunu biliyor olmalılar ki bahçenin köşesine bir salıncak-kaydırak seti konduruvermişler minik ziyaretçileri için.

Bahçenin en gölge alan köşesine konuşlandıktan sonra ilk iş kocaman bir bardakta gelen, bol köpüklü yayık ayranının tadına bakıyoruz. Mekânın adından da anlaşılabileceği gibi Tarihi Kısıklı Fasulyecisi’nin uzmanlık alanı kuru fasulye. Tahmin edebileceğiniz gibi birçok yerde bulunan kuru fasulye-pilav’dan farklı buradaki sunum. İspir’den gelen fasulye, 14 saat sütte bekletildikten sonra iki saat gaz giderici bir işleme tabi tutuluyor. Ardından da Trabzon’dan gelen tereyağı eşliğinde taş fırında, toprak güveçte iki saat kaynatılarak tam kıvamına getiriliyor. Büyük bir kuru fasulye sever olarak şunu söyleyebilirim ki İstanbul’da nadir bulunacak bir lezzet Kısıklı’nınki.

Mekânın marifetleri sadece kuruyla da bitmiyor elbette. Şefin tavsiyesi üzerine sebzeli güveci de deniyoruz. Ağızda dağılan yumuşacık etle patlıcan, soğan, patates, domates ve yeşil biberin yağda karışımı biraz yağlı olmasına rağmen hem doyurucu, hem de lezzetli. Mekânda aynı zamanda ev yapımı mantı da sunuluyor. Ancak bizim favorimiz Kısıklı’nın lezzetiyle kuru fasulyeye taş çıkartan pideleri. Karadeniz usulü yapılan bu pidelerin dışı çıtır çıtır, malzemesi ise sululuğundan hiçbir şey yitirmemiş. Ağzınıza yağ-peynir karışımından ziyade biberin, domatesin, etin ayrı ayrı tadı geliyor.

Tatlılara sıra geldiğinde ise karar veremeyip hem Laz böreğinden, hem de burma tatlısından birer porsiyon söylüyoruz. Çok alışıldık bir lezzet olmayan şerbetli Laz böreği gayet başarılı, ancak Tarihi Kısıklı Fasulyecisi’nde sunulan burma tatlısını es geçmemek lazım: Tek kelimeyle şahane. Yumuşacık, kat kat hamurla buluşan şerbetin tadına doyum olmuyor. Masadan kalkarken aklımız fırın sütlaçta kalıyor tabii ama o da bir dahaki sefere artık…

Kaynak: Time Out