FREE WORLDWIDE SHIPPING OVER $100

LAST CALL: LOWEST PRICE GUARANTEE 50% OFF. EXPLORE

Mekanlardan
Posted in

Dünyanın en iyi havyarı Beluga, Ataşehir’de

İsmini siyah havyarın en makbul ve pahalı cinsi olan Beluga’dan alan Beluga Fish Gourmet açıldığı günden bu yana çeşitli gurmelerden ve misafirlerinden tam not alan nadide bir balık restoranı. İşletmeci Yaşar Ekiz ve Murat Dağseven, Osman Serim‘in öğrencilerinden MSA (Mutfak Sanatları Akademisi) eğitimli Suzet İpekoğlu Alvon ve Yeditepe Üniversitesi Gastronomi Bölümü mezunu Nancy İpekoğlu‘nun bir araya gelerek başlattığı projeden tam anlamıyla bir balık restoranı diyebileceğimiz tarzda bir mekan yaratılmış. Henüz 1 aydır hizmet veren Beluga’yı daha yakından tanıyalım istedik…

Balık restoranları sektörüne butik ve konsept kavramlarını getiren, deneyimli ve profesyonel kadrosuyla açılan Beluga Fish Gourmet sunduğu hizmetlerde de ismi kadar iddialı. Balık & Rakı, Balık & Şarap uyumu göz önüne alınarak hazırlanan mönüde soğuk – sıcak mezeler damağınızda yeni tatlar bırakacak cinsten. Mekanın ortaklarından Murat Dağseven: “Beluga’daki çıkış noktamız insanların aklında iz bırakmak ve bir sonraki gelişlerinde yine aynı lezzet ve kaliteyi bulmalarını sağlamak” diyor ve yaklaşık 20 yıldır balık sektöründe yer almalarının da getirdiği tecrübe ile işlerine sımsıkı sarıldıklarını belirtiyor.

“Beluga marka olacak”
Beluga Ataşehir’de yaklaşık 250 misafir ağırlanabiliyor. Aynı zamanda toplantı salonları ve çocuklar için oyun alanı da mevcut olan mekanda açılır kapanır bahçeyle de birlikte kapasite 300 kişiye çıkıyor. Mekanın özel dekorasyonunda yine özel bir mimar ile çalışan mekan sahipleri, Beluga’yı tasarlarken ve hayata geçirirken hiçbir ürünün ucuzuna kaçmamış. Projenin en başından bu yana Beluga’yı bir zincir haline getirmeyi düşündüklerini söyleyen Murat Dağseven, bu doğrultuda kaliteden ödün vermediklerini dile getiriyor. “Beluga bir marka olsun diye başladık ve en kısa zamanda da Beluga’yı marka haline getireceğiz” diyen Dağseven ileride açmayı planladıkları şubelerde de aynı anlayışı güdeceklerini bildiriyor.

Lokasyonu sebebiyle deniz kenarında olmayışını neredeyse hiç hissettirmeyen mekan, gerek dekorasyonu gerekse mönüsüyle gerçek bir balık restoranı. “İnsanlar Beluga’ya geldiğinde ev konforunu bulsun diye elimizden geleni yaptık. Öncelikle iç dekorasyona önem verdik” diyen Dağseven, balığın yalnızca sahilde yenmeyeceğini konuklarına en iyi şekilde anlattıklarını düşünüyor. Yeme içme sektöründe insanların artık kendi iş veya evlerine yakın yerleri tercih ediyor olmasının etkisi olduğuna inanan Dağseven, bu doğrultuda artık konsept restoranların lokasyonunun çok da önemli olmadığını söylüyor. İstanbul’un yükselen değerlerinden biri olan Ataşehir’de konumlanan Beluga da bunun en iyi örneklerinden biri olarak gösteriliyor.

Balık bilinci artıyor
“İnsanların balık yeme kültürleri değişti” diyen Murat Dağseven, Türkiye’de eskiden ağırlıklı et kültürü hakimken artık balık bilincinin de oturduğunu gözlemlemişler. Ağzına balık sürmeyen insanların artık haftada 2 – 3 kez balık yediğini söyleyen Dağseven, yeni neslin daha bilinçli olduğunu düşünüyor. Genç neslin balıklara ilgi gösteriyor olmasında Ege mezelerinin ve otlarının da etkisi büyük. Balıkların günlük ve taze olmasının da etkisiyle misafir portföyü genişliyor. Mekan sahipleri balıkları tek bir yerden almak yerine, farklı yörelerden farklı balıkları getirtiyorlar. Vitrinde duran balıklar misafirin göz önünde seçilerek mutfağa gönderiliyor.

Mevsimine göre pişirilen balıklar mönüde geniş yer tutuyor. Şuan mevsim itibariyle yaklaşık 18 çeşit balık çıkardıklarını söyleyen Dağseven, bunun yanı sıra kabuklulardan da bir mönü oluşturduklarını bildiriyor. Bu mönüyü ön plana çıkarmak isteyen mekanın işletmecileri kabuklu deniz ürünlerine ilgisi olan kitlenin de gönlünü fethetmeye hazırlanıyor. Müşterilerin kabuklu deniz ürünlerine hasret kaldığını düşünen Dağseven, bu mönüyü iyi çıkaran mekanlar olmadığından tüketimin de az olduğunu belirtiyor ve Beluga olarak buna çözüm getireceklerine inanıyor.

Balık ve şarap kültürü
Beluga’da balık ve şarap uyumunu da ön plana çıkarmayı hedefleyen işletmeciler. Bu nedenle tek bir şarap firmasıyla anlaşmak yerine hiç kimseye bağlı kalmaksızın piyasanın en iyi şaraplarından oluşan bir kav meydana getirmişler. “Balık ve şarap kültürünü Türk insanına aşılayacağız” diyen Murat Dağseven, mönüdeki yemeklere uygun Türk ve yabancı şaraplarla eşleştirmelere yapacaklarını anlatıyor. Bunun için gerekli olan sunum ve tadım eğitimlerini de alacak olan Beluga ekibi şarap konusunda oldukça hassas davranıyor.

Dünyanın en iyi havyarı Beluga!
İsmini siyah havyar cinsinden alan mekanda, havyar da bulunuyor elbette. Havyar ile şampanyayı eşleştiren Beluga’da bu pahalı mönü arz talep doğrultusunda sunuluyor. “Adından da anlaşılacağı gibi dünyanın en iyi havyarı Beluga’yı sunuyoruz. Niye en iyisini sunmayalım ki? Sorusundan yola çıkarak bu ikiliyi mönüye ekledik” diyen başarılı işletmeci talebin de göz ardı edilmeyecek seviyede olduğunu bildiriyor. Restoranda servis etmenin dışında dışarıya satışı da yapılan havyar müşterilerden büyük ilgi görüyor. Mönülerde kullanılan ürünlerin kalitesinin yanı sıra sunumlarını da özelleştiren Beluga, oldukça pahalı objelerle zenginleştirdiği sunumlarına çok güveniyor. “İnsana yatırım yapıyoruz” sözleriyle masraftan kaçınmadıklarını bir kez daha vurguluyor. Yaklaşık 1 ay önce açılmış olmasına rağmen müdavimlerini oluşturan mekanda müşteri memnuniyeti ön planda.

“Biz balıkla oynuyoruz”
“Herkes balık yapar ancak Beluga’da balık farklı işleniyor” diyen Beluga’nın başarılı mutfak şefi Hamit Ay, lüfer balığının farklı sunumlarından bahsediyor. Lüfer balığını ızgara veya kiremitte pişiren Ay, konukların bu yöntemleri oldukça başarılı bulduğunu söylüyor ve Slow Food’un başlattığı balık boyları projesini de desteklediklerini belirtiyor. Beluga mutfağında diğer balıklar ise yine oldukça farklı sunumlara sahne oluyor. “Balığın kızartması buğulaması her yerde olur. Ancak biz balıkla oynuyoruz” diyen başarılı mutfak şefi gerek soslar gerekse farklı otlar ile balığa lezzet kattıklarının altını çiziyor. Tandırda balık, levrek çökertme, kiremitte levrek, şişte balık gibi lezzetler Beluga’ya özel lezzetler arasında gösteriliyor. Balığın yanında servis edilen salatalar da oldukça özel hele bir de Beluga’a özel domates salatası var ki. Yemeyip yanında yatmak gereken cinsten…

Kaynak: Food in Life Gastronomi Yayınları