FREE WORLDWIDE SHIPPING OVER $100

LAST CALL: LOWEST PRICE GUARANTEE 50% OFF. EXPLORE

Mekanlardan
Posted in

Duke ile seçkin bir lezzet keyfi

Trump Towers’da ‘London is Calling’ temasıyla geçtiğimiz Mayıs ayında kapılarını açan Duke Restaurant, Modern Avrupa Mutfağı ve İngiliz Bahçesi ile dikkatleri çekiyor.

Trump Towers’ta geçtiğimiz Mayıs ayında hizmet vermeye başlayan ve 5,5 milyon dolara mal olan Duke Restaurant’ı yöneticisi ve aynı zamanda tüm operasyon ve pazarlama danışmanlığını üstlenen Tony Phillipson, Gastronomi.com‘ a anlattı…

Aslen mimar olan ve İstanbul’da gayrimenkul danışmanlığı da yapan Phillpson, Duke’un ortaklarından D&D London’un Türkiye temsilcisi. Modern Avrupa Mutfağı lezzetleri ve İngiliz sitili mekanda hemen fark ediliyor. Duke dinlendirici bir ambiyansa sahip. İsmi kadar ağır ve resmi değil. Mekan sizi yormuyor. Fiyatlar ise şaşırtıcı; salt soylular ve varsılların mekanı değil. Kişi başı 60 TL ödeyerek içkinizi içebilir, mönüdeki yemeklerden birini seçebilirsiniz. Bahçe kısmı, ıslak hacimleri, açık mutfağı ve lobinin hemen arkasında başlayan bar kısmı özenli bir tasarım kaleminden çıkmış. Trump Tower’ın ayrı bir noktasından farklı bir asansörle mekana ulaşabiliyorsunuz. Çalışanların samimiyeti fark ediliyor. Tony Phillipson bize Duke’un mönüsünden söz ederken, favorisinin İngilizlerin klasik lezzeti fish&chips olduğunu söylüyor. Phillipson insanların artık beyaz papyonlu garsonların olduğu resmi mekanlara gitmek yerine, tarzı rahat olan mekanları tercih ettiklerini ve Michelin yıldızlı restaurant taleplerinin giderek azaldığını da sözlerine ekliyor.

Duke’un ortaklık yapısından bahseder misiniz?
Duke’un üç ortağı var. Sele İstanbul Restaurant Group, MAY ve D&D London Group. Mehmet Ali Yalçındağ projenin başından beri içindeydi. Yine Borsa yeme-içme sektöründeki kalitesiyle Türkiye’de tanınan bir marka. D&D London’un dünyada 40 tane restoranı bulunuyor. Her açtıkları restoranın farklı bir ismi ve konsepti var. Örneğin ikinci bir Duke hiçbir zaman olmayacak. Yeme-içme sektöründe oldukça başarılı olduklarını söyleyebilirim. Ayrıca iki tane Michelin yıldızlı restoranları var. D&D’nin Türkiye’de yeni proje arayışları da var.

Kaç kişilik kapasiteniz var?
Öncelikle burada private dinning room, şef masası, büyük bir restoran bölümü ve İngiliz bahçe konsepti oluşturduk. Duke toplam 2.200 metrekarelik bir alana kuruldu. Bahçe bölümü 900, restoran kısmı 450 metrekare. Lounge ve bar kısmıyla birlikte 140-160 kişilik oturma kapasitesi var. Açılışta bin 600 kişi ağırladık. Kendi lobimiz ve asansörümüz bulunuyor.

Duke ismi insanlarda bir mesafe yaratmıyor mu?
Duke ismini duyunca insanlar resmi bir mekan ambiyansı hayal ediyor ancak biz daha sıcak ve gayri resmi olmak istiyoruz. Grill kısmı daha çok fine dinning havasında ve burada bir açık mutfağımız ve chefs table var. Bu bölüm çok popüler oldu. İster mönüden seçebiliyor, isterse özel bir yemek yaptırabiliyorsunuz. Bahçedeki saksılarda baharatlar var ve aşçılar sabah bunları kesip yemeklerde kullanıyor. Yani daha rahat ve sıcak bir ambiyans yarattık. Önümüzdeki aylar için 3 bin civarında rezervasyon aldık.

Biraz mutfak konseptinden söz eder misiniz?
Dünyanın dört tane gastronomi başkenti var. Paris, Londra, Newyork ve Tokyo. Bu şehirler modern mutfakta çok başarılı. Bu nedenle biz de hem mimari hem de mönüde Modern British Cuisine havası vermek istedik. Borsa Grup da bu fikri kabul etti. Yoksa neden İngiltere’den bir ortak alalım ki? Ayrıca kopya bir Türk lokantası yapmak istemedik. Borsa zaten çok güzel Türk restoranları yapıyor. Buraya gelenler kendilerini Londra ve Paris’e gelmiş gibi hissediyorlar.

İlk mönümüzü D&D’nin ünlü şefi Mickael Weiss yaptı. Kendisi Fransız ama 15 yıl İngiltere’de çalıştı. Borsa Grup’tan danışmanlık aldı; pazar ve marketleri gezdi. Burada Modern Avrupa konsepti yarattı. Mönüde ayrıca pideli köfte, pizza ve mercimek çorbamız var. Mutfağımız yüzde 100 Türk mutfağı değil ama bir boyuta da sahip. Mönüdeki yemeklerin yüzde 70’ini mevsime göre değiştiriyoruz. Günlük taze gıda mamüllerini tercih ediyoruz. Sıkça İngiltere’ye gidiyorum; malt sirkesini ve bütün baharatların çekirdeklerini İngiltere’den getiriyorum. Yani Duke, İngiltere, Modern Avrupa ve biraz da Türk lezzetlerinden oluşan bir mutfak.

Misafir profilinizden bahseder misiniz?
Öğle saatlerinde daha çok Trump Towers çalışanları ve Mecidiyeköy civarındaki işyerlerinden gelen misafirlerimiz var. Burada 4-5 bin kişi çalışıyor. Bu bizim için önemli. Akşam yemeği için yerli, yabancı her yerden gelen misafirimiz oluyor. Günlük gelen kişi sayısı vermek çok zor. Önümüzdeki dönemde mekana özgü projeler hayata geçireceğiz. Sunday Brunch düşünüyoruz. Yine iş çıkışı insanların İstanbul trafiğine girmeden Duke’a gelip burada içkisini söyleyip, yemeğini yedikten sonra dinlenerek evlerine gitmelerini istiyoruz. Yine daha lifestyle şeyler var aklımızda. Örneğin tadım günleri yapabiliriz. Duke Restaurant, bahçesindeki barbekü gecelerinde müzik eşliğinde özel organizasyonlar yapmayı ve PDR room toplantıların popüler adresi olmayı da planlıyor.

Mehmet Güneli

Kaynak: www.gastronomi.com.tr