Ahırkapı İstanbul’un tarihine tanıklık etmiş en eski yerleşim yerlerinden biri. Topkapı Sarayı’nın atlarının bulunduğu yer olduğu için bu adı almış. Arkeolojik olarak önemli bu semtin lezzeti nasıl diye düşünen Lezzet Kaşifleri 53 TL’lik bir bütçeyle 5 mekana uğrayıp Ahırkapı’yı keşfe çıktılar.
Armada Teras
Armada Otel, İstanbul yaşam kültürüne sahip çıkan ve konuklarına bunu yaşatmayı amaçlayan şehrin lezzetli ve keyifli otellerinden biri. Gurmebüs projesi vesilesiyle tanıştığımız İstanbul âşığı otel bu haftaki Ahırkapı turumuzun ilk noktası. Teras Restoran, Osmanlı mutfağıyla dünya mutfağının karışımı ahenkli bir mönü servis ediyor. Lezzet turumuza patlıcanlı badem çorbası (11 TL) ile başlıyoruz. Çorba; kıvamının uygun olması için sütü bol konulsa da beğendi misali hazırlanıyor. Mis gibi terayağın kokusuna badem tadı eşlik ediyor. Üzerinde kavrulmuş file bademlerle servis edilen çorbamızı içip ayrılıyoruz; turun sonunda tatlı faslı için geri döneceğiz…
Giritli
Mekân sahibesi Ayşe Hanım’ın aile geçmişi Girit’e uzanıyor. Balık çeşitleri, taş fırından çıkan lezzetler ve Ege otlarından yapılan mezeleri mekânın ağırlıklı mönüsünü oluşturuyor. Biz ziyaretimizde bu eşsiz otlardan yapılmış mezelerden tadıyoruz. Yarma buğdaylı karalâhana, lorlu ısırgan otu ve börülceli arapsaçı; hafifliği, doğallığı ve lezzetiyle büyüleyici. Karalâhana diğerlerinden daha öne çıkıyor. Haşlanmasına rağmen kendini salmamış ve kıvamında; balzamik sirkeyle hoş bir tat almış. Börülceli arapsaçını ve lorlu ısırgan otunu da afiyetle yiyoruz. Biz sadece mezelerine bakıyoruz çünkü rotamız uzun ama Ayşe Hanım misafirlerini sadece mezeler ile bırakmıyor. Mekân fiks mönü servis ediyor. Sınırsız yerli içkiyle 95 TL. Alakart yok. Biz tadımlık mezelere 10 TL ödedik.
Karışmasen
1938’lerde Şenyuva Sahil Gazinosu adıyla başlayan mekân, zamanında Müzeyyen Senar’a da ev sahipliği yapmış. Kurucu Talat Nacar’ın vefatı sonrası ikinci kuşak işin başına geçince ilk iş uzun yıllar babasının ona en çok kullandığı kelimelerden ‘karışma sen’ sözünü mekânın yeni ismi yapmak olmuş. Midye dolma, ciğer ve tarama sipariş ediyoruz. Ciğer (16 TL) ile başlıyoruz tadıma, kuzu ciğerinden yapılıp, karamelize edilmiş soğan ve hafif baharatla servis ediliyor. Tarama (14 TL); sazan balığı yumurtasından uzun ve meşakkatli hazırlandığından olsa gerek, günümüzde restoranlarda çok sık bulunmayan bir tat. Tadı ve kıvamıyla çok beğeniyoruz. Midye dolma (16 TL) ise zengin bir iç pilavı midye kabukları yerine lahana yaprağında servis ediliyor. İçindeki iç pilav damak çatlatan cinsten, üstelik fırında pişiriliyor.
Armada Teras
Geldik turumuzun en tatlı kısmına! Tahinli dondurma ve vişneli baklava; isimleriyle dikkatimizi çekse de tercihimiz sütlaç (12 TL) oluyor. Üstü fırında karamelize edilmiş, damla sakızı aroması baskın. Dondurma ile servis ediliyor ve ferahlatıcı…
Erol Taş’ın Kahvesi
Erol Taş, gençlik yıllarında Cankurtaran’da bir fabrikada çalışmış, yine bu semtte bir film çekimi sırasında meşhur olmuş. Bu iki olay onu Ahırkapı/Cankurtaran’a bağlamış, açtığı ve ölümüne kadar işlettiği bu kahve ile de semtle özdeşleşmiş. Mekânın işletmecisi Hasan Bey, fazla bilinmeyen yöresel lezzetlerimizden ‘acılı ayran’ı yakında servise başlayacağını söylüyor. Finali bu tarihi mekânda yapıyor, çayımızı (2 TL) yudumlayarak gezimizi sonlandırıyoruz.
Gezginler Kulübü
Yolumuz Ahırkapı’ya düşünce buradaki Gezginler Kulübü’nden bahsetmezsek olmaz. Profesör Orhan Kural, Gezginleri bir araya getirmek amacıyla kurulan bu derneğin başkanı. Kâşiflerin hikâyelerini dinlemek ve bu bölgeyi bir de bisikletle turlamak isterseniz mutlaka uğrayın.
Bilal Özerol / Lezzet Kaşifleri
Kaynak: Akşam Gazetesi
