Arnavutköy’deki Mira Restaurant sadece manzarası ile değil mönüsü ile de fark yaratıyor. Sabah kahvaltı, öğlen dünya lezzetleri ile aynı mekanda farklı mutfakları sunan Mira, akşamları ise ‘çilingir sofrası’na dönüşüyor. Eh, ‘çilingir sofrası’nın olduğu yerde de tabii ki kadehlere rakı, kalplere muhabbet doluyor… “Haydi Abbas, vakit tamam; Akşam diyordun işte oldu akşam. Kur bakalım çilingir soframızı;
İzmir’in Tire ilçesine bağlı Kaplan köyünde, Kaplan Dağı’nın eteğinde bir dağ lokantası Kaplan Dağ Restoran. Yöresel yemekleri, Ege’nin binbir çeşit otlarıyla müşterilerine ziyafet sofrası hazırlayan lokantayı emekli kimya ögretmeni Lütfi Çakır işletiyor. Menüsünde başka bir yerde bulamayacağınız, özellikle yöre otları ile hazırlanmış yemekler mevcut. Birçok gurme ve lezzetseverin uğrak mekanı olan restoranın zengin bir şarap
Mira Restaurant, üç kardeş tarafından Arnavutköy’de açılan Boğaz manzaralı bir mekan. Çevresindeki mekanlardan farkı ise sebze ve meyvelerle hazırlanan antioksidan mönüsü. Arnavutköy’de sahilde, karşınızda dünyanın en güzel manzarası Boğaz… Bir de önünüzde lezzetli yemekler varsa değmeyin keyfinize. Mira Restaurant, işte böyle İstanbul’un keyfine varabileceğiniz mekanlardan biri. Mira; Yakup, Habil ve Tabita Özden kardeşlerin geçen şubat
Körfez Restaurant Ege ve Girit mutfağının özel tadlarını her daim sizlere sunmakta. Özellikle Girit mutfağı tüm dünyada önde gelen sağlık insanları tarafından “Mucizevi” olarak adlandırılmaktadır. Körfez Restaurant‘ın sahipleri olan Subaşı ailesi de aslen Giritli olup bu lezzetleri sizlere ulaştırmaya devam ediyorlar… Tarihçe Körfez Restaurant‘ın tarihi mübadele zamanına (1925-1930’lar) dayanır, Subaşı ailesinin Bodrum’a gelen ilk üyesi
Ördek, yengeç, tavşan, sübye… Taptaze malzemelerle hazırlanmış ve yepyeni tariflerle yorumlanmış özel lezzetler… Çintemani Restaurant’ın şefi Ali Ronay ve ekibinin, malzemelerin gerçek lezzetini ortaya çıkaracak çeşitli pişirme teknikleri ve metotları kullanarak oluşturdukları spesiyaller, Güz Menüsü ile lezzet tutkunlarının beğenisine sunuluyor. Doğu ve Batı mutfaklarının özel yorumlarla buluştuğu bu benzersiz menüde ördek confit’ten Fransız balık çorbasına,
Klasikleşmiş “Balık Lokantası” anlayışından uzak, yepyeni bir konsept’le müşterilerini 1990 yılından bu yana ağırlamakta olan “KALBUR”, gerek mütevazı atmosferi, gerekse servis sırasında birbiri ardınca sıraladığı değişik mezeleri ile hizmetine artan bir heyecanla devam etmektedir. 1960 lı yılları takiben yozlaştırılmış meyhane adabını yeniden hatırlatan, yeniden yaşatan, Meyhaneyi; sevincin, efkarın, hüznün, neşe in, acının, ızdırabın bunların yanında
