FREE WORLDWIDE SHIPPING OVER $100

LAST CALL: LOWEST PRICE GUARANTEE 50% OFF. EXPLORE

Gurmelerden
Posted in

Sanat eseri gibi bistro ‘Salt’

Salt Beyoğlu’nda açılan ve adını paylaştığı sanat merkezinin içerisinde yer alan bistro, sergilerin temasına uygun olarak yenilenen set mönüsü ile yemeğin de bir sanat eseri olabileceğini kanıtlıyor. Yurt dışındaki büyük müze ve sergi salonlarında sıkça karşılaştığım ve genellikle kaliteden yoksun yiyeceklerle karşılaşma durumum, burada tamamen farklı bir deneyime dönüşüyor. Türkiye’deki sanat kurumları arasında yeme-içme kalitesiyle öne çıkan İstanbul Modern, Sabancı Müzesi ve İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı gibi isimlere Salt Beyoğlu’nun bistro’su da eklendi.

Bu bistro, İstanbul’un önde gelen şeflerinden, Mimolett’in sahibi ve baş aşçısı Murat Bozok’un elinde hayat bulmuş. Bozok, sadece yüksek kaliteli restoranlarında değil, daha mütevazı bir mekanda bile kaliteden ödün vermiyor. Modern tasarımı ve açık mutfağı ile dikkat çeken bu mekan, her anını sanatla iç içe geçirebileceğiniz özel bir ortam sunuyor. İlk olarak sunulan gazpacho ile başlayan yemek deneyimimiz, şef Bozok’un sergi temalarından ilham alarak hazırladığı özgün set menüsü ile devam etti.

Salt’taki sergilerden esinlenilerek hazırlanan menü, ziyaretçilere sadece görsel bir şölen sunmakla kalmıyor, aynı zamanda damak zevklerine de hitap ediyor. Örneğin, ‘Yenilebilir Mülk Prototip Bahçe’ sergisinden esinlenerek hazırlanan çeri domatesler ve yabani semizotu yapraklarından oluşan salata gibi. Salt Beyoğlu, bistro konseptini sanatın ve yemeğin birleştiği bir deneyime dönüştürerek, İstanbul’un en lüks restoranlarında bile nadir bulunan lezzet ve kaliteyi sunuyor. Bu benzersiz deneyim, hem gözleri hem de damakları memnun ediyor.