Gurmelerden
Posted in

Ermeni ve Sefarad lezzetleri sunan bir Beyoğlu meyhanesi

Öğlen ev yemekleriyle civardaki işyeri çalışanlarını besleyen Mekan, akşam Ermeni ve Sefarad lezzetleri sunan bir Beyoğlu meyhanesine dönüşüyor. Mutfakta ortaklardan Mari Esgici var. Dört yıldır açık Mekan, Beyoğlu’nun tanınan meyhanelerinden. St. Antoine Kilisesi’nin yan sokağındaki lokantanın sıra sıra dizili masalarında öğleyin çoğunlukla ev yemekleri, akşamları da mezeler, Ermeni ve Sefarad yemekleri yeniliyor, rakı, şarap içiliyor. Lokantanın ortaklarından Mari Esgici her gün mutfakta. Mari Hanım, çok iyi bildiği geleneksel yemekleri yapıyor, her zamanki şen şakrak halleriyle müşterilerine keyifli bir meyhane deneyimi yaşattırıyor. Mekan’ın sahiciliği ve özentisizliği en sevdiğimiz tarafı. Lokantanın sahipleri, ellerinde bir bardak şarapla müşterileri karşılıyor, sanki evlerinde misafir ağırlarmış gibi masalarını gösteriyorlar.

Mekan’da akşam yemeğine başlamanın en iyi yolu, güzel masa şaraplarından bir şişe ısmarlamaktan geçiyor. Şanslıysanız masanıza elinde meze tabağıyla Mari Hanım geliyor. Son ziyaretimizde, bize bir bakış attıktan sonra falımızda marine mezgit, gavurdağı salatası ve biberli yoğurt gördü. Tabii ki favori Ermeni mezelerimizden topiği de pas geçmedik. Haşlanmış soğan, tahin, yenibahar ve tarçınla yoğrulan topiğe kuş üzümü ve fıstık ekleniyor, dışı da nohut ezmesiyle kaplanıyor. Genelde insanların ‘aşk-nefret ilişkisi’ içinde olduğu topiği en azından bir kere denemeniz lazım.

Mekan’daki ana yemeklerin çoğu ızgaradan. Balık çeşitleri ya da köfte, pirzola, tavuk şiş gibi klasiklerin hepsi lezzetli. Sunum da bir o kadar göz doyurucu: son gittiğimizde 20 kadar hamsi, tavada yelpaze gibi dizilmişti.

Fiyatları çoğu meyhaneyle aynı olsa da Mekan, rakiplerine yemeklerinin kalitesi, sıcak servisi ve Beyoğlu’nun curcunasından uzak ortamıyla fark atıyor.

Ansel Mullins – Yigal Schleifer

Kaynak: Radikal Gazetesi