FREE WORLDWIDE SHIPPING OVER $100

LAST CALL: LOWEST PRICE GUARANTEE 50% OFF. EXPLORE

Mekanlardan
Posted in

Vietnam mutfağıyla içinizi ısıtıyor: Indochine

Posted in

Kimi filmler, romanlar olur insanın hayatında, aklınızda bir aşk masalı olarak kalır, o büyüyle filme tutulursunuz. Indochine de tıpkı bu filmlerde, romanlarda sahiplendiğimiz ve yaşamadığımız aşklar gibi sevdalandığımız bir mekân oldu bu günlerde bizim için. Var mıydı böyle bir mekân daha önce İstanbul’da diye sorduruyor insana. Büyülenmemize mutfağı, enfes kokteylleri ve galiba hepsinden daha da öte sahipleri sebep oldu. Londra’da tanışıp, kısa zamanda birbirlerine aşık olup evlenmiş sevimli ve sohbeti lokum gibi bir çift Melis ve Christopher J. Maxwell. Melis’in belki de hiç yoktu Türkiye’ye dönesi ya da Christopher’ın aklından bile geçmezdi Türkiye’ye yerleşmek. Çiftin İstanbul’a birlikte ilk gelişlerinde onları karşılayan bir Vietnam restoranı olsa belki de şu anda bunları konuşuyor ya da onları tanışımış olmazdık. Ne mutlu ki yoktu İstanbul’da Vietnam mutfağına özel bir mekân ve böylece başlamış oldu Indochine hikâyesi.

Yeni Zelandalı, Vietnam mutfağına sevdalı Christopher J. Maxwell Vietnam’da mutfak eğitimi almış, Londra’da bir blues club işletmiş, bistro mutfağında daha çok steak işindeymiş. Şimdiyse İstanbul’da halin en has adamlarından, sabahın köründe en iyi balıkları alıyor, sebzenin en iyi adresini bulmuş, oradan mutfağa taze otlarını tedarik ediyor. Maxwell çifti Vietnam ve Fransız mutfağından esinlenen mutfaklarında ve enfes kokteyllerin hazırlandığı bar bölümünde geleneksel, -old-fashioned- tarzı benimsiyor. Bu anlayıştan belki de tek uzaklaştıkları konu Vietnam mutfağının olmazsa olmazı nuoc mam’ı (Çin mutfağındaki soya sos neyse, Vietnam mutfağında da nuoc mam odur. Bilmeyende boğmaca etkisi yaratabilecek kokusu, tadını bilende alışkanlık yaratır, ağız sulandırır, bir çeşit balık sosu) masalarda bulundurmuyor olmaları. Kokusunun Vietnam mutfağına çok da alışık olmayan misafirlerini rahatsız etmesinden çekinmişler. Bir nevi alıştırarak gitmeyi seçmişler de diyebiliriz.

Vietnam mutfağına hayranların gözünü ve kalbini doyuracak cinsten, bilmeyenler için de iyi bir başlangıç olacak cinsten az-öz bir menü servis ediliyor Indochine’de. Başlangıçlarda summer rolls, ana yemeklerde Main bou luc lac gibi klasikler var. Tamamı günlük ve taze malzemeler ile hazırlanıyor. Dondurma, bekletme, ertesi güne bırakma yok ki emin olun isteseler de kalmıyor zaten.

Mekân ikiye bölünmüş. Bir tarafında açık mutfakta Eray Yıldız enfes kokular yayıyor mekâna. Şef Eray Yıldız’ı tanımıyor olamazsınız. 15 yıl kadar Chicago’da kalmış, Patrick Robertson ile çalışmış bir şef. Onu Lucca’dan gözünüz ısırıyor olabilir. Christopher ile birlikte oluşturdukları menü dostluklarından soslanan ve kimi zaman da Eray’ın doğaçlamalar ile yepyeni tatlar yarattığı özgün ve özgür ruhdan besleniyor. Mekân için bir tavsiye de şu: Açık mutfağın önündeki tezgaha ilişip Eray Yıldız’ı seyretmeyi ihmal etmeyin, Indochine ritüelinin bir parçası da bu. Etrafını ev tadında bir oturum ile beyaz örtülü masalar dahil çeşit çeşit masa ve oturma grubu çevreliyor açık mutfağın. Bir duvar kütüphanesi var bu bölümde, bir de şömine. Şimdilerde havası değil diye şömine mumlarla çevrili ama bir kış gelsin kedi gibi kıvrılacağız o deri koltuğa!

Mekânın diğer tarafta ise bardan ayık kalkmanıza imkân vermeyen, iksir etkili Earl Grey Martini gibi çok özel, enfes kokteyller çıkıyor. Hele ki barda yanınıza Melis ya da Christopher denk geldiyse değmeyin keyfinize. Yakın bir zamanda spontan programlarla Indochine’de blues jam session olacağının da bilgisini sızdırmış olalım size.

Mekân Kumbaracı Yokuşu’nda Kumbaracı 50’den içeri kıvrılan ara sokakta. Bir zamanlar ‘Kumbara’ adında bir mekân vardı yerinde, belki hatırlayanlarınız vardır. İçeri girmek için kapıyı çalmanız yeterli. Rezervasyonu ihmal etmeyin. Geneline hakim bir cazibe var nedenini çözemediğimiz. Dostluklarla ve paylaştıkça güzelleşen Indochine ile tanışın, ruhunuza iyi geleceği kesin. Yılın çifti gibi bir kategorimiz olsa yeme-içme ödüllerimizde tek aday göstereceğimiz çift Maxwell’ler ile tanışmanın, laflama şansınız olursa ne âlâ. İlk keşfi isterseniz 18.00-20.00 arasındaki Happy Hour ile yapın, içkiler yüzde elli indirimli. Bu arada yazın şehirden Çeşme dolaylarına kaçacaklara şimdiden bir havadis verelim. Sizi orada Maxwell’ler yazlıkçı olarak karşılayabilir. Ve bir bilgi: Indochine yurt dışındaki Indochine’lerin franchise’ı, taklitçisi ya da takipçisi değil.

Kaynak: TimeOut