Mekanlardan
Posted in

Macaronun mucidi: “Laduree”

Posted in

Herhangi bir Ladurée butiğinden içeri adımınızı attığınız ilk an kendinizi 19.yy’in asalet ortamında hissediyorsunuz. İster Beyrut butiğinden içeri girin ister İstanbul, bu duygu hiç değişmiyor. Ladurée özellikle macaron konusunda bir dünya markası. Şık kutuların içinde sıralanmış makaronlar, reçeller, çikolatalar ve çaylar sizi hemen büyülüyor. Şu an iki ayrı butiğiyle 2010 yılından itibaren İstanbul’da hizmet veren Ladurée’nin Türkiye kurucu ortaklarından Philippe McGarry ile makaron lezzetinde sohbet ettik.

Ladurée’nin hikayesi Fransa’nın güneybatısında değirmencilik yapan Louis-Ernest Ladurée’nin, Paris’in 16. Bölgesi- Rue Royal’de 1862 yılında bir fırın açmasıyla başlıyor. Ladurée’yi bugün dünyada farklı kılan makaronlar ise 20.yy ortalarında doğuyor. Makaron, dışı kıtır kıtır, içi ağızda eriyen yuvarlak yumuşak bir pasta. Küçük yuvarlakların arasına bir tür reçel olan ganaj kreması koyularak birleştiriliyor ve makaronlar oluşuyor. Anlatımından kolaymış gibi görünse de makaron yapmak maharet istiyor ve aynı reçete uygulansa bile hemen herkes aynı lezzeti yakalayamıyor. Hatta Ladurée lezzetini Ladurée’den başkası veremiyor.

Ladurée makaronları insanın kafasını yormuyor…
Ladurée’de mevsime bağlı olarak değişen makaronlar 12 ila 14 çeşit arasında değişiyor ama her zaman sade olma özelliğini hiç kaybetmiyor Makaronlar çikolatalı, vanilyalı, kahveli, frambuazlı, fıstıklı, limonlu, yaban mersinli, portakal çiçekli, karamelli olarak dünyanın her yerinde aynı lezzette sunuluyor.

“Ladurée pastanelerle değil hediyelik eşyalarla rekabet halinde”
Philippe McGarry ilk İstanbul’a geldiğinde bundan 2,5 yıl önce İstanbul’a dair bir Ladurée hikayesi olacağını bilmiyordu. “İstanbul’a gelmekle İstanbul’da kalmak çok farklı” diyen Philippe Mc Garry şu an İstanbul’da yaşayarak Ladurée Türkiye hikayesine dahil oluyor. Philippe McGarry, kariyerinin dünya üzerinde çeşitli lüks markaların farklı bölgelerde lansman ve açılışlarını yapmak olduğunu söylüyor. Türkiye’de insanların yeme-içmeye, gezmeye ve markalara ilgi gösterdiğini söyleyen Philippe Mc Garry, Ladurée’nin insanlara hem lüks hem de lezzet sattığını belirtiyor. Philippe McGarry, Ladurée’nin pastanelerle değil hediyelik eşyalarla rekabet halinde olduğunu düşünüyor. Ufak paket bir makaronun hediye edilen kişiyi çok mutlu edeceğine inan Philippe McGarry, genç jenerasyonun artık hafif tatlılar tüketmek istediğini söylüyor.

Tüm dünyaya aynı merkezden makaronlar gidiyor…
Makaronu keşfeden markanın Ladurée olduğunu söyleyen Philippe McGarry, ürünü diğerlerinden ayırt edenin de bu olduğunu söylüyor. Tüm ürünlerin Fransa’dan geldiğini belirten McGarry, içerisinde kullanılan malzemelerin kalitesinin fark yarattığının altını çiziyor. Makaron yapımında kullanılan suyun bile lezzete oldukça fazla etkisi olduğunu vurgulayan Philippe Mc Garry, dünyanın tüm butiklerine tek bir yerden yapılan makaronların gönderildiğini söylüyor. İngiltere, Milano, Japonya, Beyrut, Dubai,Fransa lezzet değişmeksizin aynı makaronları tüketicilerine sunuyor. Makaronun olabildiğince kolay anlaşılabilen basit bir ürün olduğunu söyleyen Philippe McGarry, “ ürüne baktığında içinde ne olduğunu anlayabiliyorsun” diyor. “Kahverengiyi görünce aklına çikolata gelir” diye de söylediğini güçlendiriyor Philippe McGarry.

Ladurée’nin çayları da çok özel…
İstanbul’da yurt dışı deneyiminden makaronları bilenlerin Ladurée’ye gelip mutlaka makaron aldığını söyleyen Philippe McGarry, makaronu hiç bilmeyenlerinde 1-2 denemeden sonra devamlı alır hale geldiğini gözlemlediğini belirtiyor.

Ladurée deyince akla öncelikle rengarenk makaronlar geliyorsa olsa da Ladurée’de çikolata, Fransız usulü kestane şekeri, dondurma, çay, kahve, şampanya da bulunuyor. Ladurée, Sri Lanka, Çin ve İngiltere’den topladığı çayların lezzetine de çok güveniyor. Yeşil, siyah ve çeşitli karışım bitki çaylarını butiğinde bulunduran çayları da makarona güzel eşlik ediyor.

Asya Yakası’da açılacak şube için Fransa’dan şef gelecek…
Şu an biri İstinye Park’ta diğeri de Bebek’te bulunan Ladurée butiklerinin yanı sıra Anadolu Yakası’nda da bir butiğin açılması planlanıyor. Şu an mevcut bulunan iki şubede de oturma konseptinin bulunmadığını söyleyen Philippe McGarry, Asya Yakasında açılacak şube de çay salonu konsepti de kuracaklarını söylüyor. Açılması plananan bu şube için Fransa’dan bir şefin geleceğini söyleyen Philippe McGarry, Ladurée olarak önem verdikleri kaliteli malzeme tedariği konusunda hazır olmayı beklediklerini belirtiyor.

Düğün pastalarının yeni talibi Ladurée makaron kuleleri…
İstinye Park’taki butiğin içinde bir şampanya barının açılacağının da bilgisini veren Philippe McGarry, ilerleyen günlerde düğün pastası trendlerinde de Ladurée’nin söz sahibi olacağına inanıyor. Makaron kulelerinden tasarlanan düğün pastaların hem unutulmaz bir deneyime hem de farklı lezzet şölenine sahne olacağına inanan Philippe McGarry, bu sayede düğünlerin masalsı bir havada geçeceğini belirtiyor.

Ladurée teknolojiden faydalanıyor…
Ladurée’de tüm ürünler Fransa’dan geliyor ve çok özel soğutma sistemi olan dolaplarda saklanıyor. Ladurée butiklerinde havalandırmaya çok dikkat ediliyor. Ladurée’de olabildiğince teknolojiden faydalanılmaya çalışılıyor. Ürünlerin saklanmasında son teknoloji soğuk sistemleri kullanan Ladurée sipariş ve depo takiplerini de Micros yazılımı sayesinde yapıyor. İstanbul’daki butiklere sağlanacak ürünler için ayrı bir depolarının olduğunu söyleyen Philippe McGarry, kullandıkları Micros yazılımı sayesinde gün sonunda depolarından ne kadar ürünün eksildiğini bile öğrenebildiklerini belirtiyor. Philippe McGarry, teknolojiden faydalanmanın işlerini kolaylaştırdığının da altını çiziyor.

Kaynak: Food in Life Gastronomi Yayınları

Comments are closed.