Mekanlardan
Posted in

Crowne Plaza İstanbul Asia’da Türk şeften nefis sushi tatları

Uzakdoğu mutfağı tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yoğun bir hayran kitlesine sahip. Bu kendine özgü zengin mutfağın en iyi örneklerini görebileceğiniz Crowne Plaza İstanbul Asia‘nın başarılı mutfak şefi Levent Arslan ile otelin mönüsü ve özellikle suşileri üzerine Food in Life dergisi konuştu. Uzakdoğu mutfağının simgesi suşinin Türk bir şefin elinde nasıl lezzetlendiğine şahit olacaksınız…

Japon ve Uzakdoğu mutfağına özel ilgi duyduğunu söyleyen Levent Arslan: “İlk mutfağa başlangıç noktam Uzakdoğu mutfağı olduğu için kendimi Japon ve Uzakdoğu mutfağına yakın hissediyorum. Türkiye’de Japon mutfağı yeterince tanınmıyor. Ön planda olan suşi, yakitori, gyoza, haşlanmış pirinç pilavı, tempura gibi ürünler çok az kişi tarafından tadılmış ya da biliniyor. Kullandığımız malzemeler ile gerçek suşi lezzeti yakalamamız mümkün ancak sadece malzeme yeterli değil. El becerisi suşi yapmada çok önemli. Pirinci pişirip sunum yapmak için özel şekilde sarmak ve şekillendirmek gerekiyor” sözleriyle suşiye olan hayranlığını dile getiriyor. Deneyimli şef aynı zamanda suşi yapmanın inceliklerini de aktarmadan edemiyor.

“Her damağa göre bir suşi var”
Suşinin Türk damak tadına pek de uygun olmadığını biliyoruz. Ancak başarılı şef Arslan, herkesin damak zevkine göre bir suşi olabileceğini söylüyor. Çiğ balık yemeyenler için füme balıklı yapılan şusiler ve sebzeli olan maki tarzı suşilerin denenebileceği görüşünde olan deneyimli şef, yeni lezzetlere açık olmanın öneminden de bahsediyor. Yiyeceklerin sunumunda öncelikle tadı bozmadan, göze hoş gelecek sunumlarla misafirlerin beğenisini kazanan başarılı mutfak ekibi, zaten lezzetinden emin oldukları sunumlarla cesur olmayı da başarıyorlar.

Suşiler ilk 11’de!
Otelin mönüsü müşterilerin beğenileri ve talepleri üzerine hazırlanan uluslararası bir mönüden oluşuyor. Mönü değişimleri “menu engineering” sistemine dayalı olarak yapılıyor. Levent Arslan “Ben her zaman söylemişimdir. Mönüdeki yemeklerimizi futbolculara benzetirim, hareket etmeyen yemek kadro dışı kalır, suşiler mönümüzde ilk 11’de yer alıyor” benzetmesiyle suşilerin mönüdeki kalıcılığından bahsediyor.

Misafir beklentilerini üst seviyede karşılamak adına lezzet ve sunumdaki özverili çalışmayı elden bırakmadıklarını söyleyen Arslan, ürünleri hazırlarken ilk dikkat edilmesi gereken konunun temizlik olduğunu bildiriyor. Misafirlerin bu doğrultuda yemekleri gönül rahatlığıyla yemesi için açık mutfak dizayn eden otelin sunumlarına böylelikle güvenmek mümkün. Mönülerinde suşinin, Boston, California ve sebzeli maki türleri bulunuyor. Talepler doğrultusunda farklı çeşitlerde çıkaran deneyimli şef: “Önceki mönüde miso çorbası vardı, şimdi ise suşi var. Her misafirimizin damak tadına uygun bir ürün bulması açısından, İtalyan, Meksika, Amerikan ve Türk mutfaklarından karma bir mönümüz var” diyor.

Crowne Plaza İstanbul Asia Hotel‘in başarılı mutfak ekibinin misafir memnuniyeti için sıkı çalıştığına hakim olduğumuz röportaj sonrasında deneyimli şef şu sözlerle uğurluyor bizleri: “Mutfakta çalışmak bir sanat, bu sanatın icrasında yapılması gereken ne varsa biz bunu yapıyoruz, araştırıyoruz, deniyoruz, eğitim veriyoruz, tatbikat yapıyoruz, aktiviteler düzenliyoruz, kısacası burası hem hizmet veren bir otel hem okul gibi çalışıyor.”

Kaynak: Food in Life Gastronomi Yayınları