FREE WORLDWIDE SHIPPING OVER $100

LAST CALL: LOWEST PRICE GUARANTEE 50% OFF. EXPLORE

Gurmelerden

Bir anne mutfağı örneği: Ceviz Kafe

Belki ilk kez dillendirmiyorum ama kadınların mutfakta olduğu yerlerin sıcaklığı, kokusu ve enerjisi bir başka oluyor. Bir arkadaşımın önerisiyle gittiğim Beşiktaş Abbasağa Parkı’nın karşısındaki Ceviz Kafe de tam böyle bir yer. Adının arkasına kafe iliştirseler de aslında burası ev yemekleri yapan küçük bir lokanta. Songül Demir’in iki yardımcısıyla birlikte işlettiği Ceviz sabah kahvaltısı servisi ile güne başlıyor, saat beş gibi kapılarını kapatıyorlar. Üçlü mutfakta ve serviste harikalar yaratıyor. Her şey düzenli pırıl pırıl, yemekler de son derece lezzetli. Ceviz’in felâfel, anne köftesi, sigara böreği, patlıcanlı pilav gibi müdavimlerinin olduğu, mönüden eksilmeyen yemekleri var ama aslında tam bir ev mutfağı gibi günlük ne malzeme bulduysalar onlar pişiriyor.

Tabii arada “Yarın yaprak sarması yapar mısınız?” gibi talepleri de geri çevirmiyorlar. Eylülden itibaren de önceden haber verilmek koşuluyla evlere servise başlayacaklarmış. Zaten ikinci kattaki bölümde 15-20 kişilik özel yemekler doğum günleri kutlamaları da yapıyorlar.

Songül Hanım buradan çok para kazanmadıklarını ama geçimlerini sağladıklarını söylüyor. Zaten fiyatlar son derece makul. Üç çeşit zeytinyağlı yemeğin olduğu soğuk büyük bir tabak 11, 4 çeşit 13, çorbalar 3, köfte 6 TL. Ceviz aslında tam bir vejetaryen cenneti yemekler sebze ve baklagil ağırlıklı. Çörekli, börekli, poğaçalı hafta sonu kahvaltıları ise bir şölen gibi. Fiyatı 14 TL.

Ceviz’de tattığım yemeklerin hemen hepsi çok lezzetliydi. Tek eleştirim sebzelerin biraz fazla pişmesi. Ama Songül hanım müşterilerin sebzeler biraz diri kalsa beğenmediklerini, çiğ kalmış dediklerini söylüyor.

Sadece keşkek salatası, zeytinli, cevizli, dereotlu çörek ve felafel için bile Ceviz’e gidilir, yolunuzu düşürün.

Abbasağa Mah. Maşuklar Yokuşu
Deniz Apt. No: 109/A Beşiktaş
Tel: 0212 260 39 65

İsviçre’de 18 yıl
Siirtli bir ailenin kızı olan Songül Demir üniversiteyi bitirdiği yıl evlenip İsviçre’ye gider. İki kızı olur, bir süre sonra eşiyle yolları ayrılır, garsonluktan pedagogluğa birçok işte çalışır. 18 yıl sonra bir karar aşamasına gelir, ya tüm geri kalan yaşamını İsviçre’de geçirecek, çocukları eğitimlerini orada tamamlayacak ya da ülkesine geri dönecektir. Çocuklarıyla birlikte İstanbul’a taşınır. “Bana terapi gibi geldi” dediği Ceviz’i açar.

Müge Akgün

Kaynak: Radikal Gazetesi