FREE WORLDWIDE SHIPPING OVER $100

LAST CALL: LOWEST PRICE GUARANTEE 50% OFF. EXPLORE

Mekanlardan
Posted in

Balığın en taze, en sade hali Arşipel’de

Posted in

Kuruçeşme’nin tam ortasında, Boğaz’a hakim konumuyla dikkat çeken, geniş camlarıyla içiniz ferahlatan güzel bir mekan. Deniz kokan bu mekanın adı ise Arşipel.

Arsipel Kurucesme2Bodrum müdavimlerinin yakından tanıdığı, İstanbul’la tanışması Galatasaray Adası’nda başlayan ve şimdi hemen karşısında konumlanan Arşipel, deniz ürünlerinin en doğal ve lezzetli hallerini bulabileceğiniz sıcak bir restoran. Food in Life Dergisi, uzun yıllar Afrika’da yeme-içme sektörü hakkında tecrübeler kazanan ve Türkiye’ye dönüp Arşipel’i hayata geçiren Cemal Ülman ile denize, balığa, lezzete olan tutkusunu ve Arşipel’i konuştu…

Cemal Ülman, lise eğitimini tamamladığı 80’li yıllarda, Türkiye’nin karışık ortamından uzaklaşmak için gittiği Afrika’da restorancılığa başlıyor. İlk restoranını 1982 yılında Kenya Mombasa’da açan Ülman’ın hayat macerası filmleri aratmayacak türden. Okumak için Afrika’da sirk işleten dayısının yanına giden Cemal Bey, aynı zamanda da çalışarak Kenya, Tanzanya, Zambia, Zimbabwe gibi ülkeleri gezmiş. Anne tarafından Boşnak, baba tarafından da Giritli olmasının kendisine getirisinin büyük bir yemek tutkusu olduğunu söyleyen Ülman, Afrika’daki doğal ve zengin ürün çeşitliliğinin çok yaratıcı kullanılmadığını hissetmiş ve aileden gelen dürtülerle bu işe girmeye karar vermiş. Türk mutfağını burada tanıtmaya karar veren Cemal Bey, Türkiye’den işinde çok başarılı olan bir döner, pizza ve et ustasını Afrika’ya getirmiş. İlk restoranı olan “Night of Istanbul” Mombasa’da inanılmaz bir başarı yakalamış. İkinci restoranını Tanzanya Daresselam’da açan Cemal Ülman, 2001 yılında ise Bodrum’un yolunu tutmuş…

Bodrum’da uzun bir süre turizm ile uğraşan Cemal Bey, Bitez Aktur’da harika bir manzaraya sahip olan Arşipel’in yerini keşfetmiş. Burayı ilk başta dostlarıyla iyi yemek yiyebileceği, kendine özgü bir mekan olarak düşünen Ülman, kısa zamanda Arşipel’in gördüğü yoğun ilgiye inanamadığını belirtiyor. Kısa zamanda ünü Bodrum’u aşan Arşipel, İstanbul’a gelmekte çok gecikmemiş.

Arsipel KurucesmeCemal Ülman’ın -Arşipel’in de tabii ki-en büyük mottosu; “balık en doğal haliyle güzel”. “Balık ve deniz ürünleri pişirmek için çok yetenekli bir aşçı olmanıza gerek yok. Doğru tekniği bilmeniz yeterli” diyen Ülman’a göre asıl marifet balığı kötü pişirmekte! Bodrum’dan beri bir efsane haline gelen Arşipel’in “çiğ balıkları” en doğal halleriyle tabağınızda yerlerini alıyor. Üzerine sadece tuz, limon ve zeytinyağı eklenen levrekler, karidesler hatta barbunları ağızınıza attığınızda, denizin en saf halini hissetmeniz mümkün.

İstanbul’da çok nadir yerlerde bulabileceğiniz hatta belki de bulamayacağınız kendi mürekkebinde pişen sübye, füme karides, balık pastırma, tarama, lakerda, ahtapot, kalamar dolma, birbirinden lezzetli ve taze Ege otları, meşhur çiğ balıkları, bütün bunların dışında mümkün olduğunca zengin balık mönüsü Arşipel’de başınızı döndürmeye yetiyor. Balığın üstüne yiyeceğiniz tatlılar ise tek kelimeyle şahane. Mönüde hemen öyle helva aramayın. Çünkü Arşipel’de size “balığın üstüne helva yenir” lafını unutturacak özel kremayla sunulan armut tatlısı, dondurmayla ikram edilen şaraplı çilek, çok özel malzemelerle hazırlanan künefe ve yine Bodrum’da insanların yemek için sıra beklediği sufle yer alıyor.

Elindeki en iyi malzemeyi ve balıkları farklı şekillerde sunma düşüncesiyle hareket eden Cemal Ülman, Arşipel’in alt katında Inari adında bir de Uzakdoğu restoranı hayata geçirmiş. Kısa zamanda İstanbulluların favori mekanlarından biri haline gelen Inari’nin mutfağının başında ise şef Barlas Günebak var. Deniztarağı, ahtapot, yengeç, orkinos, levrek, somon, yosun ve daha birçok özel ve taze malzemelerle hazırlanan saşimiler, Arşipel roll, fuji roll, California shake gibi suşiler, ızgara balıklar, noodlelar ve daha birçok lezzet, sizi Uzakdoğu mutfağının müdavimi yapmaya aday…

Bu kıymetli ve özel ürünleri en doğru şekilde müşterilerine sunmaya çalışan Arşipel, balığın cinsinden durumuna, yakalanmasından saklama koşullarına, pişirilmesinden sunumuna yani baştan ayağa titizlikle çalıştığını her lokmada hissettiren bir mekan.

Kaynak: Food in Life Gastronomi Yayınları