Aşureyi kim sevmez ki? Özsüt ustalığıyla hazırlanan aşure, lezzet ve sağlık fışkırıyor. Titizlikle seçilmiş kaliteli malzemeler, özel bir tarifle bir araya getiriliyor. Aşure ayında geleneksel lezzetimizi bir kez de Özsüt yorumuyla denemek istiyorsanız Özsüt şubelerine davetlisiniz.
Bu ay aşure severlerin en sevdiği ay
Aşure günü hicri takvime göre muharrem ayının onunda kutlanıyor. Bu da 2010 yılında 16 Aralık Perşembe gününe denk geliyor. Ancak bu eşsiz lezzeti tek güne sıkıştırmak hem aşureye hem de kendimize haksızlık olurdu diye düşündüğümüzden olsa gerek bütün muharrem ayı aşure ayı olarak kutluyoruz. Özsüt’ün aşuresi bir başka oluyor! İyi aşure hazırlamanın sırrı doğru malzemeleri doğru miktarda kullanmaktan geçiyor.
Özsüt’ün aşuresi, aşurelik buğday, kuru kayısı, kuru üzüm, kuru incir, portakal şekeri, nohut, kuru fasulye ve pirinç unu kullanılarak çok özel bir tarifle hazırlanıyor. Üst süslemesi için en kalitelisinden ceviz, kayısı, nar, susam ve tarçın kullanılıyor. Özsüt aşuresinde kullandığı kaliteli malzemeleri titizlikle seçiyor.
Aşurenin kökeni
Aşure’nin, efsanevi Nuh tufanından sonra yeryüzünde pişen ilk yemek olduğuna inanılır. Tufanın sona ermesinden sonra Nuh Peygamber gemide kalan malzemeleri bir araya getirip pişirmiş ve bugün hâlâ severek yediğimiz aşureyi meydana getirmiştir. Aşure, binlerce yıldan beri, çok geniş bir coğrafyada farklı kültürler tarafından benimsenmiş ve ifade ettiği derin anlamlar nedeniyle birçok kültürel değerin simgesi olmuştu.
