Meyhaneler
Posted in

Meclis-i Meyhane

Meyhanelerde öyle on, on beş sandalyeli çoklu masalar olmaz meyhanede masaları dostluk birleştirir. Öyle yeni safsatalar ile modern meyhane falan kavramları ile bu geleneği yaşatamazsınız. Değişmesi gereken meyhaneler değil meyhanelere bakış açısı olmalıdır.

Dünden bugüne Meyhane kültüründe de farklı gelişmeler olduğunu görüyoruz. Bu değişim zamanın gereğidir muhakkak ancak meyhaneler geçmişleri ile ilişkilerini bozmadan yol aldıklarında anlamlarını korurlar.

Malum meyhaneler de cam da değil canda aranır mana. İçinizdeki her duyguya seslenir meyhaneler anaya ataya, sevgiliye, dosta, arkadaşa, yalnızlığa, gurbete, lezzete şarkıya, türküye özetle insana ait her şeye daha da bir anlam katar. Rakı çözer, meyhane dinler, inadına bıkmaz, içine alır duygularınızı anlar, anlattırır, önemser, önemsetir söyler, söyletir. Meclisi Meyhane işte bu duyguların mekanı; geçmişle bağını koparmayan bir yaklaşım ve içerikle tasarlanmış dostların arkadaşların, yalnızların, söyleyenlerin, dinleyenlerin mekanı. Meclisi Meyhane sabrın, hoşgörünün, lezzetin, şarkıların türkülerin adı.

Meclisi Meyhane‘de rakı sadece sıra dışı özel mezeler ile değil hissederek içilir. İzler bulursunuz geçmişten ve gelecekten sarhoş olmayı düşünmeden doyasıya içmek istersiniz.

Bazen Orhan Veli’nin bir şiirinde gizlenir, bazen Mükerrem Kemertaş’ın yanık sesinde bir türkünün içinde, bazen de uzun yılların hatırını sorar Zeki Müren’in sesinden Meclisi Meyhane. Yeni başlayacak eski bir geleneğin, hatıralara saygının, keyfin yeni adı, yeni adresi, Meclisi Meyhane.

Comments are closed.