Uzun yıllardır farklı kültürlerin lezzetlerini tek çatı altında buluşturan İstanbul’dan esinlenerek açılan ve “İstanbul Tadında Fırın” olarak nitelendirilen Fırın İstanbul, konuklarını özlenen tatlar ile buluşturuyor. Dünyanın ve özellikle İstanbul’un özel tarifleri ile donatılmış mönüsünde; börek, kurabiye, çörek, ekmek, sandviç, pasta, çikolata ve macaron ve birçok çeşit tatlının yer aldığı İstanbul’un gözde fırınlarından Fırın İstanbul’u Yönetim Kurulu Üyesi Suna Kargıcı ve Üretim Direktörü Ercan Demirtaş ile Food in Life Dergisi konuştu.
Aslen makine mühendisi olan ve yaklaşık 7 yıl önce öğretim üyeliği görevini bırakan Suna Kargıcı, konuk ağırlamayı fazlasıyla seven bir ailenin mensubu. Kargıcı, daha çok konuk ağırlayabilmek ve ikramda bulunmak, aynı zamanda şehir dışı hatta yurtdışına açılmak amacıyla kendisiyle aynı düşünceyi paylaşan kişilerle birlikte YÖNKAR A.Ş’yi kurmuş. Kaliteli, hijyenik, taze ve lezzetli ürünler sunmayı ilke edinen YÖNKAR’ın en revaçta ürünü ekmek. Lezzeti ve eşsiz kokusu ile ekmeğin insan hayatındaki önemini düşünerek en büyük özenin ekmeğe gösterilmesine karar veren ekip zaman içinde projelerini cafe-fırın konseptiyle birleştirilmiş. YÖNKAR şirketini ve Fırın İstanbul’u henüz bebek olarak nitelendiren Yönetim Kurulu Üyesi Suna Kargıcı, hep birlikte çalışarak yol alacaklarını ve markayı büyüteceklerini belirtiyor. Beylikdüzü’nde iki ve Göktürk’te tek olmak üzere toplamda üç şubeye sahip Fırın İstanbul, yakında üretim binasının altında bir şube daha açmaya hazırlanıyor. Beylikdüzü’nde altı katlı bir binada, toplamda 6000 metrekarelik kapalı alanda gerçekleştirilen üretim alanlarına özel hijyen geçişlerinden geçiliyor. Binada çöpler dahi + 4 derecede tutulurken, tesis tam anlamıyla bir laboratuvar gibi işliyor. Bünyesinde yıllık 375 ton çeşit çeşit ekmek üreten YÖNKAR, bünyesinde bulınan 40’ı üretimde toplamda 58 personelleriyle tatlı, tuzlu kurabiye, yaş pasta, börek ve tatlı gibi ürünlerle toplamda yıllık 825 ton üretim gerçekleştiriyor.
Organik ürünlere yönelecek
Glutensiz, diyabetik ve welness ürünlerini de çıkaran Fırın İstanbul, gelecek yıllarda organik ürünlere daha fazla yönelmeyi planlıyor. Tesislerinde donuk sistemin tüm gerekliliklerini sağlayarak daha da üst düzey hijyen koşullarında üretim yapacaklarını söyleyen Suna Kargıcı, HoReCa sektöründe şube ve çeşidi de arttıracaklarını vurguluyor. Ürün gamı oldukça geniş olan Fırın İstanbul’da ekmek israfını önlemek için düşük gramajlı ekmekler de üretiliyor ve bu ekmekler aynı zamanda farklı lezzetleri tek bir öğünde tatmak isteyenlere avantaj sağlıyor. Markanın en özel ürünlerden biri olan ‘İstanbul’un Kahve Keyfi’ ismi verilen Türk kahvesi farklı bir konseptte, farklı lezzet ve görsellikle sunuluyor. Ürünlerin kalitesi, müşteriye ulaştırmada gösterilen hassasiyet, ambalajlama teknikleri ve hijyen koşullarına gösterilen özenin; otel, restoran, kafeler ve resmi kurumlarca takdir edildiğini anlatan Suna Kargıcı, misafirlerinin tercihlerini Fırın İstanbul ile çalışmaktan yana kullandıklarını belirtiyor. Fırın İstanbul’u rakiplerden ayıran en önemli özelliğin ise hijyen ve kalite standartları olduğunu söyleyen Suna Kargıcı, sürekli Ar-Ge çalışmaları yaparak kendilerini geliştirdiklerini de ekliyor.
Fırın İstanbul mutfağını değerlendirdiğimiz Üretim Direktörü Ercan Demirtaş ise, Fırın İstanbul’un kuruluş amacının ekmek sektörüne yeni bir ivme kazandırmak olduğunu söyleyerek, “Hazır karışımlarla elde edilen ekmeklerin yerine, tamamen tarladan sofraya mantığı ile üretim yapıyoruz” açıklamasını yapıyor.
YÖNKAR’ın tescilli markası olan Fırın İstanbul, ilerleyen zamanlarda dünyadaki unlu mamuller sektörünün nadide ürünlerini de bünyesine almayı planlıyor. Bugün yaklaşık 46 çeşit ekmek çıkarılan Fırın İstanbul’da; çok tahıllı, yulaflı, tam buğday unlu, ekşi mayalı, baharatlı, sebzeli, zeytinyağlı ekmekler ve Fransız bagetleri başta olmak üzere daha birçok çeşit ekmek üretiliyor. Fransa’nın ünlü ekmek şeflerini Türkiye’ye getirerek orijinal baget yapmayı hedeflediklerini söyleyen Ercan Demirtaş, bunun için gerekli alt yapının hazırlandığını ve bu ay içerisinde etkinliğin gerçekleşeceğini anlatıyor. Yeniliklere oldukça açık olan Fırın İstanbul’un kahvaltı grubu ürünleri içinde; tahıllı, çekirdekli, kepekli, yulaflı ve daha birçok çeşit simitin yanısıra; tahıllı, kepekli, tam buğdaylı ve ev tipi poğaçalar yer alıyor. Kahvaltı grubu adı altında oluşturulan mönüde ayrıca farklı lezzetler de bir arada sunuluyor.
Yaş pastaları ile de kısa sürede adından sıkça söz ettirmeye başlayan Fırın İstanbul; Fransız, Alman ve Türk pasta reçeteleriyle birbirinden özel çeşitler hazırlıyor. Çin’de hızla gelişen ve Türk damak tadına uyan pastacılık sektöründen de reçeteler geliştirilmeye başladıklarını söyleyen Demirtaş, adet ürünleri ön plana çıkarmalarının yanında butik pastacılığa da yöneldiklerini vurguluyor. Dekor pastalar için ayrı bir ekibin bulunduğu işletmenin gözde ürün çeşitlerinden bir diğeri de kurabiyeler. Yaklaşık 160 çeşit kurabiyenin bulunduğu Fırın İstanbul’da, bu çeşitlere ek olarak dönem dönem çıkartılan 80 tane de hazır reçete bulunuyor. Kıbrıs çörekleri, Fransız kurabiyelere, tahıllı kurabiyeler, diyet kurabiyeler mekandaki kurabiye çeşitlerinden bazıları… Fırın İstanbul’ların olmazsa olmazlarından biri de çikolatalar. Mağazalarında satılan çikolataların lezzetlerinin yanı sıra görselliğine de büyük önem verdiklerinin altını çizen Demirtaş, çikolataların içlerinde bulundukları paketleri yendikten sonra da kullanılabilecek şekilde tasarladıklarını da sözlerine ekliyor.
