Gurmelerden

Tipsiz balıkların eşsiz lezzeti!

İtibar Görmeyen Lezzet Abidesi: Deniz Balıkları

Balık sezonunun başlamasıyla birlikte, sofralarda palamut, hamsi, istavrit gibi meşhur balıklar yerini aldı. Lüfer için ise geri sayım başladı. Ancak, bazı balıklar tipinden ötürü hak ettikleri ilgiyi görmüyorlar. Bu balıkların lezzeti ise oldukça özgün. Geçenlerde Beşiktaş Balık Pazarı’nda dolaşırken gözüme parlak derili ve pırıl pırıl gözlü zargana balıkları çarptı. Hemen bir kilo aldım. Balıkları temizlenirken, balıkçılarla sohbet etme fırsatım oldu.

“Neden hiç gelincik getirmiyorsunuz?” diye sordum. Balıkçıların cevabı ilginçti. “Bir defa getirdim, ama kimse almadı,” dedi biri. Tipinden ötürü pek rağbet görmeyen bu balıkların fiyatı hamsiyle aynıymış.

Geleneksel olarak tanınmış balıkların yanı sıra, tipi yüzünden itibar görmeyen lezzet dolu balıklar da var. Bu balıkları tezgahlarda bulmak zor olabilir, ancak bir olta edinip dülger dışındakilerin tadına “Kendin avla kendin pişir” yöntemiyle bakabilirsiniz. Ancak iskorpit ve trakonya gibi balıkları avlarken çok dikkatli olmak gerektiğini unutmayın. Mıgri için ise Ege Denizi’ne gitmek gerekebilir.

İşte tipinden ötürü itibar görmeyen lezzet abidesi bazı balıklar:

Gelincik: Kılçıksızdır ve 20 ila 40 cm boyutları arasında değişir. Gelincik, İstanbul’da lüfer gibi ünlü bir balık olsa da lezzet olarak onunla yarışır. Ayrıca, Musevi mutfağında özel bir yere sahip olduğundan, balıkçılar arasında “Yahudi balığı” olarak da bilinir.

İskorpit: Genellikle çorbası yapılır, ancak fileto halinde ızgarada da harika olur. Kılçığı neredeyse yoktur ve sıkı bir et yapısına sahiptir. Güveçte de pişirilebilir.

Kayabalıkları: Çoğu balıkçı tarafından yanlışlıkla yakalandıktan sonra denize atılan bu balıklar, tulum çıkarıldıktan sonra unla kaplanarak kızartılabilir veya ızgaraya atılabilir. Her türlü pişirme yöntemi uygundur.

Dülger: Nadiren tezgahlarda görülür ve genellikle restoranlarda tercih edilir. Tulum çıkarıldıktan sonra zeytinyağı ve kekikle marine edilip ızgarada pişirildiğinde harika bir lezzet elde edilir.

Vatoz: Zeytinyağı, sarmısak ve kekikle marine edildikten sonra ızgarada veya tavada pişirilir. Lezzetlidir ve farklı pişirme yöntemlerine uyar.

Mıgri: Yaklaşık olarak 1 metre boyutundadır ve sıkı bir et yapısına sahiptir. Kılçığı neredeyse yoktur ve birçok farklı şekilde pişirilebilir.

Kırlangıç Balıkları: Farklı türleri bulunur ve hepsi lezzetlidir. Tava, güveç veya diğer pişirme yöntemleriyle hazırlanabilirler. Boyları türe göre 25 ila 80 cm arasında değişebilir.

Zargana: Hem avlaması hem de yemesi keyiflidir. Tadı mükemmeldir ve 30 ila 60 cm boyutları arasında değişir.

Trakonya: Tehlikeli ve lezzetli bir balıktır. İskorpit gibi çorba yapılabilir, ancak dikenleri çok zehirli olduğundan dikkatli olunmalıdır. Pişirme yöntemleri çeşitlidir ancak özenle pişirilmelidir.

Not: Her bir balık için farklı pişirme yöntemleri ve boyutları vardır. Bu balıkları tadanlar genellikle lezzetlerine hayran kalırlar.

Kaynak: Radikal Gazetesi

One Reply to “Tipsiz balıkların eşsiz lezzeti!”

  1. Sebahattin

    Bu zamana kadar tırakonya cok yakaladım bi ara nıyetlendım yapayım dıye herkez zehirli diye yinmez diyordu ama.bu dan Sora denicem lezzetini

Comments are closed.