Herkes onların işlettiği restoranlara gidiyor, onların yaptığı yemekleri yiyor. Peki, onlar nereye gidiyor? Yemek dünyasının 10 ustasına kendi mekânları dışında gittikleri ve önerdikleri restoranları Radikal Gazetesi’nden Esra Ülkar sordu: Aydın Demir (Rahmi Koç Müzesi Halat Restaurant) Nereye gidiyor? Ayvalık Fener Yolu Balıkçısı, hem mönüleri hem de balıkları çok lezzetli. Servisi hoş. Özellikle iyi malzeme kullanılan
En kaliteli malzemeler, göz kamaştıran ambiyanslar ve damakta kalan lezzet hazzı… “Fine Dining”i bu elzem unsurlarla tanımlayabiliriz. Food in Life dergisi bu listeyi, önemli şeflerin lezzet sırlarına tanık olmanız, büyülü atmosferlerinde kendinizi kaybetmeniz ve fine dining restaurant’ların öncülerine konuk olup unutamayacağınız dakikalar geçirmeniz için hazırladı. Gurmelere danışarak oluşturdukları “En iyi fine dining restaurantlar” şöyle… Genellikle
Four Seasons Bosphorus’un şık restoranı Aqua, İtalyan mutfağından seçme lezzetlerle günün ritmine ayak uyduran servisi ve sunduğu avantajlarla öğle yemeklerini keyfe dönüştüren menüsünü misafirlerinin beğenisine sunuyor. Four Seasons Hotel Bosphorus’ta konumlanan, Executive Şef Sebastiano Spriveri ve ekibinin yönetimindeki AQUA’da Mart ayı sonuna kadar devam edecek olan öğle yemeği menüsü güne neşe katıyor. Yeni menü ile
Doğuyla Batı’nın, geçmişle geleceğin şık sentezi Four Seasons Bosphorus, metropol yoğunluğuna ara vermek için sizi Aqua Restaurant’ta şık ve lezzetli öğle yemeklerine davet ediyor. Sadeliğin ve şıklığın İtalyan dokunuşu Aqua Restaurant’ın Executive Chef’i Sebastiano Spriveri’nin hazırladığı öğle yemeği mönüsünde, yerel malzemeler geleneksel İtalyan tarifleriyle buluşuyor. Türkiye genelindeki en iyi üreticilerden temin edilen mevsim sebze ve
Four Seasons Hotel Bosphorus‘ta her sezon farklı mönüler oluşturan executive şefi Sebastiano Spriveri, bu sezonda da mevsimin et ve balık çeşitleri ile hazırladığı menüleriyle AQUA Restaurant‘ta misafirlere lezzetli deneyimler yaşatacak. Kılıç balığından, tunaya, barbunyadan levreğe leziz balıkların yer alacağı menüye taze sebzeler de eşlik edecek. Ravioli ve risotto gibi klasiklerden de vazgeçmeyen Spriveri, Pazar brunchları
Four Seasons Hotel Bosphorus’un zarif restoranı Aqua, “Sunday Funday Family Style Dinner” ile haftanın son günü için lezzetli bir alternatif sunuyor. İlhamını Boğaz’dan alan Aqua’da, İtalyan şeflerin hazırladığı “Sunday Funday Family Style Dinner” ile Pazar günleri renklendi. Kusursuz Four Seasons servisi, leziz alternatifleri ve aileler için özel olarak hazırlanmış yeni menüsü ile Aqua, aile ve
Farklı Four Seasons otellerinden yetenekli şefleri misafirleri ile buluşturmayı amaçlayan Four Seasons Bosphorus, 5-10 Şubat tarihleri arasında Four Seasons Floransa’nın Michelin yıldızlı restoranı Il Palagio‘nun “Executive Chef’i Vito Mollica“yı konuk şef olarak ağırlıyor. İtalyan mutfağının önde gelen temsilcilerinden biri olan Vito Mollica, henüz küçük bir çocukken, annesinin pişirdiği yerel lezzetlerden ilham alarak kariyeri boyunca anavatandaki
Four Seasons Hotel Bosphorus‘un zarif restoranı Aqua‘daki Pazar öğle yemekleri,leziz büfesi ve çocuklara özel eğlenceli etkinlikleri ile haftanın son gününü unutulmaz bir keyfe dönüştürüyor. İlhamını Boğaz’dan alan Aqua’da, Executive Şef Mehmet Gök ve ekibinin hazırladığı “Sunday Lunch” ile Pazar öğle yemekleri renkleniyor. Kusursuz Four Seasons servisi ve leziz alternatifleri ile Aqua, şehrin merkezinde aile ve
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı‘nda ünlü oteller organize edecekleri kutlamalarda leziz ve eğlenceli bir bayram geçirmek isteyen misafirlerine kapılarını açacak. Four Seasons Bosphorus’un restoranı Aqua’daki, Atatürk’ün çok sevdiği yemeklerden oluşan özel mönü beyaz leblebi, kavun ve dereotlu bakla fava ile başlıyor. Restoranın baş aşçısı Mehmet Gök’ün hazırladığı İzmir usulü enginar dolması, ıspanaklı gül böreği, hünkarbeğendi, etli
Four Seasons ‘Istanbul at the Bosphorus’ 2008 senesinde açıldı. Otel bünyesindeki yegâne restoran Aqua ismine yakışır şekilde mavi ağırlıklı bir dekorasyona sahip. Mermer zemin, ahşap masalar, bol keseden kullanılmış Murano camından abajur, aplik gbi detaylarla rahat bir şıklık sağlanmış. Deniz kıyısına kadar uzanan açık kısmı ise ferforje masa ve sandalyelerle daha hafif bir atmosfere sahip.
